Ahmet Arda Ersöz: Titanik Neden Battı?

Ahmet Arda Ersöz: Titanik Neden Battı?

“Bu Gemiyi Tanrı Bile Batıramaz” demişlerdi. Belki Titanik denildiğinde en çok akla gelen cümlenin bu olduğu söylenebilir diğerleri ise Jack ve Rose aşkıydı. Gel gelelim bu yazımızda da diğer yazdığım yazılarda olduğu gibi bu gemi ve kardeşlerini sizinle detaylıca inceleyecek, hatalarına bakacak, inebildiğim kadar derine inecek ve bunları size anlatacağım. 

RMS Titanik’i Tanıyalım 

RMS Titanik  White Star Line şirketine ait olan Olympic sınıfı bir transatlantik yolcu gemisiydi. Kardeşleri RMS Olympic ve RMS Britannic arasından en uzun olanı RMS Olympic’di. Titanik tamamlanışından 13 gün sonra ironik bir şekilde batmış, RMS Britannic en son yapılan Olympic sınıfı gemisi idi haliyle Titanik’ten sonra yapılmaya başlandığı için daha iyi bir şekilde tasarlanmaya çalışılmıştı. Gel gör ki 1915-1916 da Çanakkale’de hastane olarak görev yapmıştı. Gel gör ki kardeşindeki şansızlık ona da bulaşmış ve Alman mayınlarından birine çarparak yaralanmış 55 dakika sonra da batmıştı.  Gel gelelim en büyük abileri olan Olympic’in başına gelenlere. 

RMS Olympic kardeşleri arasında en uzun ömre sahip olan gemiydi 24 sene hüküm sürdü ki kendisi 2 yıl boyunca dünyanın en büyük gemisi ünvanını da kendisinde tutuyordu. Gel gör ki kardeşi olan RMS Titanik bu ünvanını kırmıştı. RMS Queen Mary gemisinin 1934 yılında piyasaya sürülmesinin ardından 1935 yılında RMS Olympic hurdaya çıkarıldı. 

Titanik Neden Battı?

Gelelim RMS Titanik’in neden battığına. Baştan söylemek istiyorum bu yazıyı okurken elinizi kafanıza vurup “Ya iyi de sebep?” diye çok soracaksınız. O zaman maddeler halinde başlayalım.

1-     Tanrının Kuralları ile Oynamak

Öncellikli olarak denizcilik tarihinde “bu gemiyi tanrı bile batıramaz” lanetini bu geminin başlattığını söylemek istiyorum. Peki bunu neden söylemişlerdi? Bunun sebebi su geçirmez bölge teknolojisiydi. Peki su geçirmez bölge teknolojisi nedir hemen bunu anlatalım. 

Su geçirmez bölge sistemi gemi su almaya başladığında altlardaki boşluklara suların birikmesi ve oradan suyun çıkmaması ile daha fazla su almasını engelleyen bir nevi suya tampon bölge uygulayan bir sistemdir. Bu sistem gerçekten çok güzel bir sistemdir lakin bir sorun var o da her şeyin bir sınırının olduğudur. Peki Titanik için neydi bu sınır?  4 tane su geçirmez bölge su aldığında batmayıp daha fazlasında batması idi zira geminin torku bozuluyor ve su alan tarafa doğru bir yatış gerçekleşiyordu. Peki Titanik meşhur buz dağına çarptığında kaç tane bölge su almıştı? 5 adet ön taraftan almıştı. Su geçirmez sistem çalışmış bir süre de olsa gemi ayakta kalmıştı ancak “olacak ile öleceğe çare yok” demişler atalarımız. Giren su diğer bölümlere geçiş yapamamış bunun sonucunda ise geminin sadece ön tarafı su almaya başlamıştı gemi buna bir süre daha dayanmış ancak daha sonrasında daha fazla dayanamayıp ön kısmı batmaya başlamıştı. 

2-     Mükemmel Olsun Diye Ölüme Gitmek 

Yıl 1997 Titatik filmi yayınlandı ve tahmin ediyorum nerdeyse herkes o filmi izlemiş veya duymuş olabilir. Şimdi aklınıza bir sahne getirmenizi istiyorum Kate Winslet’in oynadığı Rose karakterinin o güzel ışıl ışıl merdivenlerden indiği ve Leonardo Dicaprio’nun oynadığı Jack karakterinin Rose’un elini öptüğü o sahnedeki merdivenleri düşünmenizi istiyorum. Çok genişti değil mi? Bir Malikane merdivenleri gibiydi. Pekala size ilk hatanın o merdivenler olduğunu söylesem yine ona hayran hayran bakar mıydınız? Evet merdivenler yapılmış en büyük hata olmayabilir ama batışa bir davetiye çıkarmıştı. Bunu sebebi ise merdivenlerin yere yakın, geniş olması için geminin iç tarafı suya yakın tasarlandı yani geminin dikey uzunluğu azaltıldı. İşte bundan dolayı geminin su alması çok kısa sürecekti. 

3-     Malzeme Skandalı

Sevgili okuyucu Titanik demir ve çelik kullanılarak yapılmıştı. O zamanlar çelik yeni bulunmuş haliyle perçinleyecek malzemede yeni bulunmuştu ama bu malzeme çok fazla büyüktü. Titanik’in her tarafı çelikten yapılmıştı. Bu durumda çelik perçin kullanılmak zorunda idi. Ancak yukarda söylediğim gibi çelik perçin makinesi çok büyüktü bu durumda da çelik perçinin üstüne demir perçin konuldu işte bu işleri daha da beter etmişti zira demir çeliği çok da fazla tutmuyor en ufak darbede yırtılma riski yaşamasına sebep oluyordu. Bunun yerine demir kullanılsaydı ve demir perçin kullanılsaydı belki dayanabilirdi.

4-     Mürettebat Karışıklığı

Hatırlıyorsunuzdur yukarda sefere çıkmanın ertelenmesinin sebebinin Titanik’in kardeşi olan RMS Olympic’in  kaza yaşamasından dolayı olduğunu söylemiştim. İşte bu durumda Olympic’in mürettebatı Titanik’e aktarıldı. Bu durumdaki hata neydi peki? Aslında hata yoktu bu olabilir bir durumda ama asıl hata Titanik 3. kaptanındaydı kendisi Titanik’ten ayrılırken gözcü kulesinin içindeki mürettebatın eşyalarının bulunduğu odanın anahtarını da yanlışlıkla yanında götürmüştü. Bu nedenle gözcülere yeterli sayıda dürbün verilemedi. Aslında Dürbün vardı ama kimse götürmek istemedi.     

5-     Parayı Veren Düdüğü Çalar 

Gel gelelim mürettebatın durumuna. Titanik zamanının en teknolojik ve gerçekten en iyi gemisiydi. O zamanlar gemiler 300 ile 400 km’ye mesaj ulaştırabiliyordu. Titanik ise 650 km ye kadar ulaştırabiliyordu. Bunun önemini şöyle izah edeyim siz bir akrabanıza mesaj göndermek istiyorsunuz. İletişim bölümündeki mürettebata yazıyı iletiyorsunuz onlarda Mors Kodları ile mesajınızı iletiyordu. Şimdi siz “e bundan güzeli Şam’da kayısı“ diyebilirsiniz ki bunu derseniz de kimse sizi suçlamaz lakin bu çok büyük bir sorun yaşatacaktı. Titanik’in mürettebatı çok ucuza çalışıyordu bu sebepten dolayı kendileri çok şikayetçiydiler ancak misafirler mürettebata para göndererek mektuplarını iletebiliyorlardı ve buradan çok fazla para kazanabiliyorlardı. Bunun sonucunda Mürettebat başka gemilerden gelen mesajları dinlemek yerine mesaj misafirlerin mesajlarını iletiyordu. Hatırlarsanız yine filmin bir sahnesinde SS Californian gemisinden gelen ve etrafının buz dağları tarafından sarıldığını ilerisinin buz dağları olabileceğini düşündüklerini bu sebepten dolayı da sabah yola devam edeceklerini düşündükleri bir mesaj göndermişlerdi ancak parayı ciddiye alan Titanik mürettebatı yapacağını yapmış ve mesajlara cevap olarak “kapa çeneni” mesajının geldiğini öğrenmiştik. Bundan dolayı SS Californian mesajcısı sinirlenmiş ve telsizini kapatmıştır. Bu onlara ilerde en büyük sorunu yaşatacak olan durumdur.

6-     Yanlış Mevsim, Yanlış Rota ve Yanlış Zamanda Deniz Katil Olur 

Bilenler için tekrarlayıp bilmeyenler için söyleyelim Titanik 10 Nisan 1912’de yola çıkmıştı. Aslında kaptan bu tarihin uygun olmadığını düşünüyordu zira Atlantik Okyanusu’nda buzlar kol geziyordu. Peki neden bu kadar geç kalmışlardı çünkü o tarihten hemen önce Abisi RMS Olympic ile HMS Hawk birbiri ile çarpışmış, batmamış ama ağır yara almıştı. İşte bu yüzden sefer ertelendi. İşte bu buzdağlarına davetiye çıkaracak bir davranıştı. Zira o yıl buz dağları olmasına nerdeyse imkansız gözü ile bakılan bir olasılığı gerçekleştirmiş ve bir sürü buz dağı Atlantik Okyanusunun Hem Kuzeyinden hem Güneyinden gitmişlerdi.  Titanik bu buzdağı ile karşı karşıya geldiğinde ne bir dalga vardı ne de Ay ışığı. Dalga olsa dalgalar buz dağlarına çarpar ve yansıma yapardı. Ay ışığı olsa belki görünürdü ama maalesef bu imkanlar olmayacaktı. 

Peki neden bu kadar fazla kayıp yaşandı?

1-     Muhabbeti Saran Kaptan 

Evet yanlış okumadınız bu geminin belki en çok kayıp vermesinin sebebi kaptanıydı sebebi ise gerçekten muhabbeti saran bir kaptanın olmasıydı. Peki kimdi bu kaptan? Edward John Smith. Öyle ki Milyonerlerin Kaptanı lakabını almıştır. Gelin bir de Kaptan John’un temel hayatına bakalım. 

Kaptan John yaklaşık olarak 32 yıl geçirdi. Bu çalışma süresi onun gerçekten çok fazla deneyime sahip olduğunu göstermekte bize.  Smith, Mart 1880'de, White Star Line'a Celtic'in dördüncü subayı olarak katıldı. Avustralya ve New York hatlarında uzun dönem çalıştıktan sonra 1887'de ilk White Star komutasını SS Republic ile devraldı. 

White Star Line'da 17 adet gemiye kaptanlık ettikten sonra R.M.S Titanic'e kaptan olarak atandı. Titanic'in ilk yolculuğu için White Star'ın en güvendiği isimlerden biriydi [1].

Edward Smith’in son görevi Titanik’ti lakin sonunun bu şekilde olacağını o da tahmin etmemişti.

2-     Görünüş Her Şey Değildir

Titanik’te filika sayısı çok azdı. Bunun ise birden çok sebebi vardı. İlki gerçekten batacağına inanmamalarıydı. İkincisi gemiyi çirkin yaptığını düşünen White Star Line Şirketinin sahibiydi. Üçüncü olarak İngiltere Ticaret Odası Filika kapasitesinin yolcu sayısına göre az olduğunu söyleyebilir ve sefere izin vermeyebilirdi ama o zamanlar İngiltere Ticaret odası için Filika sayısı sabitti ve kurallara uygun tasarlanmıştı. 

3-     Bazen Küslük Ölümle Sonuçlanır 

Hatırlarsanız SS Californian’ın telsizi kapattığını söylemiştim. Titanik’e kurtulma durumunda yardım edebilecek gemiler arasında en yakın olanı SS Californian idi ve o da Titanik için iletişimi kapatmıştı. En yakın ikinci gemi ise RMS Carpathia ise 93 km uzaklıktaydı ve Californian’a çok daha yavaş bir gemiydi ve Titanik batmadan gelemezdi. 

Titanik Nasıl Battı? 

Tüm bu sebepler ile beraber hikayeye başlayacak olursak. 15 Nisan 1912 de bir daha geri dönmemek üzere yola çıktı Titanik. Yolculuğun başlarında Kaptan ile konuşmak isteyen White Star Line CEO’su kendisinin hızlı gitmesini bu sayede emekliliğini tarihi bir hareket ile taçlandıracağını söyledi. Kaptan hem patronunun hem de nefsinin isteği ile hızı maksimum seviyeye çekti. Titanik ölümüne son hızla gidiyordu. Öncelikli olarak yukarıda bahsettiğim gibi iletişim karmaşıklığı yaşanmış ve SS Californian küstürülmüştü. Bunun hemen sonrasında son sürat batmaya gitti Titanik çok kısa bir zaman sonrasında Gözcü kulesi buz dağını fark etmişti. Lakin artık durmak için çok geçti mesafe kısa hız yüksekti. O sırada gemi 2. Kaptanın emirlerinde idi ve 2. Kaptan belki de vermemesi gereken bir karar verdi hızı kesip yandan geçmek istedi. Bu panik anında yapılmış bir hamleydi. Zira dönmek istiyorsanız ve bunu hızlıca yapmak istiyorsanız hız maksimum durumda dönüş hareketi daha hızlı olurdu ancak 2. Kaptan buna inanmadı bunun sonucunda da yan bir şekilde buz dağına girdi sağ tarafta bulunan demir perçinler dayanamadı ve adeta bir fermuar gibi açıldı. 5 adet alandan su alınmaya başlandı. Titanik ön tarafına doğru çökmeye başlıyordu. Bu sırada 1. Kaptan tahlil aşamasında “kadın ve çocuklara öncelik verin” dedi. Ancak mürettebat bu emiri yanlış anlayıp Sadece kadınları bindirin olarak anlaşıldı.

Gemi ilk olarak aşağıda belirtilen fotoğraftaki duruma geldi.

Hemen ardından ön tarafın su ile dolması bir de üstüne su altında kalması durumunda basınca dayanamayan kıç tarafı ortadan ikiye ayrıldı ve aşağıdaki durum oluştu.

Bir süre sonra kıç tarafı da battı Titanik’in. Burada olanları zaten filmden biliyorsunuzdur. Bilmeyenler için izlemelerini tavsiye ediyorum.

Peki yandan değil de burun girselerdi bir de bu ihtimali incelemek istiyorum. Tabi ki çelik yine dayanamazdı ama buza oturulabilirdi. Bunun sonucunda başka gemilerin kurtarılması beklenebilirdi veya bu duruma Titanik su üstünde daha uzun süre kalabilirdi. Tek kötü tarafı Titanik çok ciddi bir zarar alırdı.

Sonuç

Bu olayın sonucu olarak ileride Atlantik Okyanusunu kontrol eden Buz Tespit Departmanı kuruldu. Filika sayısı insan alımına bağlı olarak yapılmaya başlandı. Bununla beraber gemicilik tarihine bazı kurallar oturdu. Bunlar arasında; Tanrıya meydan okuma, Paragöz olma, Kaptan asla gemisini terk etmez, her şey hazır olmadan yola çıkma, ekibini iyi seç, can taşıdığını unutma oldu.

 

Kazada ölen 1514 kişinin anısına.

 

Kaynakça

Emma Kasprzak (15 Mart 2012). "Titanic: Captain Edward John Smith's legacy". BBC News. 24 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2012.

Wikipedia, RMS Titanic, https://tr.wikipedia.org/wiki/RMS_Titanic

Evrim Ağacı, Youtube, https://www.youtube.com/watch?v=v8s7dYtmzP4&t=1112s

Mert Ali Özel (22/10/2019) “Titanik Neden Battı ? ” 

Titanik (20 Şubat 1998)