Ayşe Serra Köşger Lösemi Tedavisi için Geliştirdiği Çalışmasıyla ABD'de Türkiye'yi Temsil Edecek
İzmir Fen Lisesi 12. sınıf öğrencisi Ayşe Serra Köşger, "Uluslararası alanda olmak heyecanlı bir duygu, ülkemi temsil etmek de gurur verici bir durum." dedi.
İzmir Fen Lisesi öğrencisi Ayşe Serra Köşger, maydanoz, kereviz gibi birçok bitkide bulunan "apigenin" maddesinin Akut Lenfoblastik Lösemi'nin (ALL) tedavisindeki etkisini ortaya koyan projesiyle, ABD'nin Atlanta şehrinde düzenlenecek Uluslararası Fen ve Mühendislik Yarışması'nda Türkiye'yi temsil edecek.
Öğretmenlerinin desteğiyle, çocukluk döneminde en fazla görülen lösemi çeşidi olan ALL hücreleriyle ilgili çalışma başlatan 12. sınıf öğrencisi Köşger, "Akut Lenfoblastik Lösemide Bitkisel Kökenli Kimyasalların Antikanser Etkilerinin Gözlenmesi" başlıklı proje hazırladı.
Yaklaşık 8 aylık süreçte adeta laboratuvardan çıkmayan Köşger, bu projede kullanılan üç farklı bitkisel kimyasalın, kansere yol açan kontrolsüz hücre çoğalmasını, programlanmış hücre ölümü olan apoptozu ve hücre döngüsünü nasıl etkilediği araştırdı.
Araştırmanın sonucunda maydanoz, kereviz gibi birçok bitkide bulunan apigenin maddesinin bu hücreleri apoptoza götürerek hücre çoğalmasını azalttığını ortaya koyan Ayşe Serra Köşger'in bu projesi, TÜBİTAK 2021 Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması'nda biyoloji alanında Türkiye birincisi oldu.
Köşger, aynı çalışmasıyla mayıs ayında ABD'nin Atlanta şehrinde düzenlenecek olan dünyanın en prestijli proje yarışmalarından biri olarak gösterilen Uluslararası Fen ve Mühendislik Yarışması'nda (Regeneron ISEF) biyoloji alanında ülkesini temsil edecek olmanın gururunu yaşıyor.
Ayşe Serra Köşger, AA muhabirine, dünya genelinde özellikle çocukları etkileyen Akut Lenfoblastik Lösemisi'nin tedavisine katkıda bulunmak adına böyle bir projeye başladığını söyledi.
"İnsanlığa bir faydam olsun istiyorum"
Yaklaşık 8 ay boyunca kanser laboratuvarında çalışmalar yaptıklarını aktaran Köşger, şunları kaydetti:
"Haftada 4 gün çalışarak deneyler yaptık. Sonra TÜBİTAK yarışmasına katıldım ve önce bölgede ve sonra Türkiye'de birinci oldum. Şaşırdım ama sevindim bayağı. Şimdi de mayıs ayında Regeneron ISEF için Atlanta'ya gideceğim onun için çok heyecanlıyım. Projeyi geliştirmeye devam ediyorum. Henüz bir şey bitmiş değil, süreç devam ediyor. Sürecin zevkli kısmında olduğumu düşünüyorum, projeyi nasıl daha farklı bakabileceğimi araştırıyorum. İleride de bu alanda bir meslek edinmek istiyorum onun için moleküler biyoloji ve genetik okumak istiyorum. Yine kanser üzerine çalışmalar yapabilirim insanlığa bir faydam olsun istiyorum, şu anki ilk amacım bu. Uluslararası alanda olmak heyecanlı bir duygu, ülkemi temsil etmek de gurur verici bir durum. Oraya gittiğimde bambaşka ülkelerden gelen projeleri görme imkanı bulabilmek aslında beni heyecanlandıran şey, başarılı olmak isterim tabi ki ama orada bakış açımı geliştirmek, uluslararası çalışmaları görmek benim için daha önemli."
Maydanoz, kereviz gibi birçok bitkide bulunan apigenin, yine narenciyede bulunan hesperidin ve kahvede bulunan klojenik asit olmak üzere 3 farklı bitkisel kökenli ajanın lösemideki etkilerini araştırdığını dile getiren Köşger, bu amaçla önce hücre çoğalması üzerindeki etkisini inceleceğini vurguladı.
Hücre çoğalmasının kanserin en temel sebebi olduğuna dikkati çeken Köşger, "Hücre çoğalmasını en fazla azaltan ajanın bunu nasıl yaptığını araştırdım ve sonuçta apigenin en etkili ajan olduğunu tespit ettik. Yani hücre ölümü olan apoptozu arttırdı ve Akut Lenfoblastik Lösemi'yi önledi diyebilirim. Bu çalışmanın söz konusu hastalığın tedavisi açısından ufak da olsa bir adım olduğuna inanıyorum." diye konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı