Dönemsel Bir Tutku Mu, Ana Akım Bir Spor Mu? E- Spor
Bilgisayar oyunlarına olan ilgi her geçen gün daha da artmaktadır. Oyunların formatında meydana gelen değişiklikler karşımıza pek çok alternatif çıkarmıştır. Bunlardan biri de e-spor’dur. Organize video oyunları rekabetini içeren çeşitli e-spor türleri vardır. Bunların arasında en çok tercih edilenler; Counter-Strike, Dota-2, Call of Duty, Overwatch ve League of Legends’dır. E-sporun bir tür spor türü olup olmaması ile ilgili tartışmalar devam etmesine rağmen federasyonlar kurulması, e-spor için turnuvalar düzenleniyor olması ve bu turnuvalarda çeşitli ödüller dağıtılıyor olması digital ortama taşınan bir spor algısı olduğunu ortaya koymaktadır.
Yalnızca bireysel rekabeti değil uluslararası rekabeti destekleyen e- spor oyunları da tercih edilmektedir. Bireysel veya takım olarak çevrimiçi veya çevrimdışı olarak bu oyunlar oynanmaktadır. E-sporu diğer spor dallarından ayıran şeylerden biri fiziksel sınırları olmaması yani bir mekâna veya yere bağlı kalmamasıdır. Bir e-spor aktivitesi her yerden izlenebilmektedir. Bazı televizyon kanalları ve programları ile kıyaslandığında e-spor programlarının 1 milyonun üzerinde izlenmesi büyük bir oranı ifade etmektedir.
Oyun izleme kavramının gelişmesi ve izleyici oranlarının bu denli artmasıyla sadece oynayarak değil bu oyunları yayınlayarak da para kazanmayı mümkün hale getirmiştir. Digital ortamda sürekli canlı yayınların veya kayıt yayınların yayınlanmasını içeren bu kanallardan en bilineni Amazon firmasının satın almış olduğu Twitch canlı yayın platformudur.
Bir bilgisayar oyunu olmasından da ziyade profesyonel oyuncu ve organizasyonlarının katıldığı bir rekabet ortamı yaratan e- spor, katılımcılarına ve izleyenlerine pek çok fırsat sunmaktadır. Dünyaya baktığımızda Çin, İngiltere ve Güney Kore’de e- sporun büyük bir ilgi gördüğü görülmektedir. Pek çok ülke bu elektronik spor alanına katılmakta ve kapasitesini geliştirmeye çalışmaktadır. Örneğin Avustralya'da Sydney Teknoloji Üniversitesi ile kurulan ortaklık sayesinde teknolojik cihazlar ile donatılmış e-spor yüksek performans merkezi açılmıştır. Güney Kore'de bakanlığın kendine ait e- spor birimi oluşturulmuştur.
E- sporun geleceğin spor anlayışı olduğunu fark eden ve bu konu üzerine yatırım yapan ülkelerden biri de Türkiye’dir. Ülkemizde e-spor alanında kurumsallaşmak için ciddi adımlar atılmaktadır. 24 Nisan 2018 de kurulan Türkiye E-spor Federasyonu Başkanlığı açıldıktan kısa bir süre sonra aktif olarak işlemeye başlamıştır. Kurucu başkanı Alper Afşin Özdemir’dir. Federasyonun amacı Türk e-spor anlayışının büyümesi için çalışmak ve Türkiye’ de e-spor markasını geliştirmektir. Türkiye’yi bir numaralı e- spor ülkesi haline getirmek ve dünyada kabul gören Türk e-spor ekolünü yaratmak federasyonun vizyon ve amaçları arasındadır. Türkiye’nin e-spor takımları ünlerini uluslararası boyuta taşımayı hedeflemektedir. Uluslararası arenada yarışa katılan e- spor takımları kayda değer dereceler elde etmektedirler.
E- spora olan ilgi her alanda kendini göstermektedir. Oyun sektörünün büyük firmaları da bu alana ciddi yatırımlar yapmaktadır. Büyük E-spor stadyumları açmakta ve bu stadlar büyük turnuvalara ev sahipliği yapmaktadır. Örneğin Türkiye’nin Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray takımları kendi e-spor takımlarını şimdiden kurmuştur. Mesut Özil gibi dünyaca ünlü sporcular bile bu alanda aktif olarak yer almaya başlamıştır. Özil yakın zamanda kendi e-spor takımını kurmayı hedeflemektedir. E-spora olan ilgi sinema sektörüne bile yansımaktadır. Dünyanın ilk e-spor konulu uzun metraj filmi “İyi Oyun” Türkiye’de çekilmiştir. Ayrıca e-spor içerikli TV şovları da dünyada büyük ilgi görmektedir. Kendine özel yayın platformları, lisanslı oyuncuları ve turnuva organizatörleri olan e- spor takımları olimpiyatlarda da yer almak için girişimlerde bulunmaktadır. Bunun için gerekli merciiler ile görüşmeler yapılmaktadır.
Oyuncuların yeterli miktarda çalışma, azim, beceri, odaklanma ve pratik yapma gibi kabiliyetlere sahip olmalarını gerektiren e-sporla ilgili bazı etik kaygılar da göze çarpmaktadır. Video oyunlarının formatının değişmesi, internet bağlantı sayısının artması ve dünyadaki internet hızında yükseliş meydana gelmesiyle daha da oynanabilir hale gelen e-spor, bağımlılık korkusunu da beraberinde getirmektedir. Oyunlarda profesyonelleşmek için günün büyük bir bölümünü bilgisayar başında geçiren gençlerde çeşitli sağlık sorunları gözlemlenebilmektedir. Yüksek performans için enerji içecekleri kullanımı veya adrenalin düzeyini düşürmek için ilaç kullanımı oyuncuların sağlığını tehdit etmektedir. Kullanılan ilaçlardaki doz aşımı ölüme sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca ciddi bir bütçesi olan e-spor’un şike, hile veya bahis gibi kötü alışkanlıkları tetiklediği düşüncesi de eleştiriler arasında yer almaktadır.
Dünya hızla dijitalleşiyor. İnternet ve oyun dünyası bugün geçmişte olduğundan çok daha ileri bir noktada yer almakta. E- sporun dönemsel bir tutku mu olduğu yoksa ana akım bir spor dalına mı dönüşeceği merak edilenler arasında. Mevcut durum göz önünde bulundurulduğunda e-spor’un gelecekte karşımıza bugün olduğundan daha fazla çıkacağı öngörülmektedir.
Kaynakça
http://tesfed.gov.tr/Sayfalar/3073/3072/Hakk%C4%B1m%C4%B1zda.aspx