Giyilebilir Teknolojinin Savunma Sanayiindeki Potansiyeli

Giyilebilir Teknolojinin Savunma Sanayiindeki Potansiyeli

Gelecek çoktan geldi! Bundan sadece 15 yıl öncesine kadar akıllı telefonlar insanlar için sadece filmlerdeki bir fikirden ibaretti. 2017 yılı sonunda yaklaşık 5 milyar insan bu büyülü cihazlardan edindi, şimdi sıra bir yenisinde yani “giyilebilir teknoloji”.

Giyilebilir Teknoloji Nedir?

Adından tahmin edilebilir bir terim olmasına rağmen, sadece okuduğunuzda tüm hikâyeyi anlamak çok zor. Giyilebilir teknoloji, üstünüze giydiğiniz teknolojik aletlerin genel adıdır. Ancak burada belirgin bir ayrım var. Giyilebilir derken günlük hayatta kullandığınız kulaklıklar bu alana girmiyor mesela. Bir ürüne “giyilebilir teknoloji”  dememiz için, ürünün akıllı sensörlerden gelen bilgileri akıllı telefonunuza veya direkt olarak size kablosuz veya bluetooth ile bağlanarak aktarması gereklidir. Bu bilgiler fitness, kilo kaybı, gün içi hareketlilik veya işlerinizi organize etme ile ilgili bilgiler olabilir. 

Saatler, kol ya da bilek bantları ve hatta gözlükler şeklinde olan bu cihazlar günlük yaşamımızı değiştiriyor. Bu yeni cihazlarla mesajlara telefonumuzu kullanmadan cevap verebiliyor, maillerimize bakabiliyor, fotoğraf çekebiliyor ve hatta çeşitli uygulamalarla sağlıklı kalabiliyoruz. Ancak giyilebilir teknoloji hala denediğimiz ve güvendiğimiz telefonlarımızın yerini almış değil. Yerini almak için hala büyük bir yol kat etmesi gerekse de iş dünyası, sosyal yaşam ve askerî platformlarda giyilebilir teknoloji yüksek sesle konuşulmaya başlamış durumda.

Nasıl Giyilir?

Ürünlerin çoğu bileklikler gibi giyilebilir ama yakın zamanda vücuda tutturulan veya boyuna asılan modeller de popüler olmaya başladı. Giyilebilen teknolojilerin çoğu mücevherat gibi takılabilir. Saatler, bileklikler, gözlükler ve kıyafetler gibi aklınıza gelebilecek birçok ürün artık bu teknoloji ile kullanılmaktadır.

 

 

Giyilebilir Teknolojide Geleceğin Trendleri

Giyilebilir teknoloji denilen bu alanın geleceğinde ne var ve bu teknoloji nereye doğru gidiyor? Her gün gelişen ve değişen dünya gündemi ile bu soruyu cevaplamak oldukça zor ancak analizler, piyasa araştırmaları ve tahminler doğrultusunda sorunun cevabı bulunuyor.

Öncelikle analiz ve araştırmalardan gidecek olursak 2020 yılına geldiğimizde giyilebilir teknoloji olarak adlandırdığımız olay sanal ve artırılmış gerçekliğin hâkimiyeti altına girecek. Bunun sebebi ise 2016 yılı için sanal ve artırılmış gerçekliğin 1.7 milyar dolarlık bir pazar oluşturması ve sonrasında 2020 yılında 14.5 milyar dolarlık bir pazar oluşturması bekleniyor. Yani bu bilgiler ve pazar araştırmaları giyilebilir teknolojinin 5 yıllık geleceğinde sanal ve arttırılmış gerçekliğin olacağını öngörüyor.

Giyilebilir Askeri Teknoloji

Giyilebilir teknoloji sadece sosyal yaşantı içinde kalmamış askeri platform gibi büyük bir endüstriye doğru kaymaya başlamıştır. Sınır dışı ve meskûn mahal harekatlarında teknolojinin askeri servislere ne kadar fazla yararının olduğu aşikardır. Giyilebilir teknoloji ile başarı oranını arttırmak ülkelerin savunma sanayii sektörüne bağlı olmuş bir kritere dönüşmüştür. Bu doğrultuda Türk savunma sanayii kuruluşlarından olan ASELSAN’ın uzunca bir süredir üzerinde çalıştığı giyilebilir teknoloji ürünü olmaya aday CENKER Projesi nihai halini aldı ve artık askeri personelin kullanımına sunulmaya çok yakın. Muharebe alanında takımların birbiri ile irtibatını kolaylaştıran ve komuta kontrol sistemlerini daha kesin ve teknolojik bir sistem üzerine oturtan CENKER gelecek için büyük bir adım.

İhtiyaçlara göre farklı çözümlerde kullanılabilen Cenker; kumaş üzerinden veri ve güç iletimi, artırılmış gerçeklik entegrasyonu, kemik iletimli kulaklık, akıllı güç yönetimi, personelin sağlık pozisyonu, gerçek zamanlı aktivite takibini görüntüleme, kapalı ve açık alanlarda konumlandırma yeteneği, lazer mesafe ölçer entegrasyonu, ön tanımlı nesne algılama ve tanımlama, elektronik harbe karşı güvenlik entegrasyonu gibi özelliklere sahip.

Bu teknoloji Türk savunma sanayii için de küresel rekabetin sağlanması adına önem taşımakla beraber tüm gelişmeler yakından takip edilerek adapte olunmalıdır.

 “Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir.”

Honoré de Balzac

 

Kaynak: thinktech.stm.com.tr