KOUSTECH Otonom Sistemler Takımı ile Röportaj

KOUSTECH Otonom Sistemler Takımı ile Röportaj

Kocaeli Üniversitesi bünyesinde 2017 yılında kurulan KOUSTECH takımıyla başarılarını, projelerini konuştuğumuz keyifli bir söyleşi yaptık. Başarıdan başarıya koşan takımımızın hikayesini hep birlikte dinleyelim.

VG: Öncelikle KOUSTECH kimdir?

KOUSTECH ekibi, 2017 yılında Kocaeli Üniversitesi mühendislik fakültesinde, ülkemiz otonom sistemler alanında faaliyet gösterecek bireylerin, üniversite hayatlarında bu alanda tecrübe edinerek endüstriye kazandırılması ile birlikte ülkemize bu alanda teknolojik altyapı sağlanması amacıyla kuruldu.

VG: Takımınız kimlerden oluşuyor ve nasıl bir araya geldiniz?

Ekibimizin şimdiye kadar toplamda 3 yılda 44 farklı üyesi oldu. Bu üyelerin çok büyük bir çoğunluğu mühendislik fakültesi öğrencilerinden oluşuyor. Şuanda aktif olarak ekibimizde 22 üyemiz mevcut. Çok disiplinli bir iş yaptığımız için birçok farklı alandan ekip arkadaşlarımız var. Özellikle Makine Mühendisliği, Elektrik Mühendisliği, Elektronik Haberleşme Mühendisliği ve Mekatronik Mühendisliği yoğunlukta olan bir ekibiz. Ekibimizden mezun olup, savunma sanayi başta olmak üzere endüstride çalışan eski ekip üyelerimiz, hala tecrübe aktarımı konusunda çalışmalarımıza destek veriyor ve bu ekibimizin çalışmalarına ciddi bir ivme katıyor.

VG: Özellikle otonom sistemler üzerine faaliyet gösteriyorsunuz. Projelerinizden bahseder misiniz?

Şimdiye kadar 4 farklı sabit kanat, 2 farklı döner kanatlı hava aracının tasarım, üretim, test ve kalifikasyon süreçlerini gerçekleştirdik. Bu araçları geliştirirken, hem bu araçlara ait alt sistemleri geliştirirken, hem de yer kontrol istasyonlarını geliştirdik. Ekibimiz birçok farklı alanda tecrübeye sahip. Özellikle kompozit imalat, aerodinamik ve mekanik tasarım, gömülü sistemler, aviyonik sistemler, görüntü işleme ve haberleşme alanlarında sahip olduğumuz ciddi tecrübeler var. Bu tecrübeler ile birlikte artık ekip olarak alt sistemleri kendi imkan ve kabiliyetlerimiz ile, kendi ihtiyaçlarımıza uygun olarak tasarım, üretim ve test süreçlerinden geçirip bu noktalarda teknolojik kazanımlar elde etmeye çalışıyoruz. ASELSAN desteği ile geliştirdiğimiz ürün de bunun bir göstergesi.

VG: Oldukça kalabalık bir takımsınız. Ekip içi koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz?

Kullandığımız birçok iş takip ve süreç yönetimi stratejileri mevcut. Mesela Çevik Yönteim Stratejilerinden SCRUM yöntemini uygulamaya çalışıyoruz. 7 farklı ekipten meydana geliyoruz. Bu ekipler yaptıkları çalışmaları her gün bir excel tablosuna kayıt ediyor, o kişi o gün ekiple ilgili hiçbir şey yapmadıysa, hiçbir şey yapmadım yazıyor. Bu şekilde süreçleri takip ediyoruz. 

VG: ASELSAN’la tanışmanız ve projenize destek olma süreci nasıl gelişti?

ASELSAN ile tanışma hikayemiz aslında eskiye dayanıyor. Kocaeli Üniversitesinde bir ekibimiz, malum geçmişte ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk GÖRGÜN hocamız, GTÜ Rektörlüğü yapmıştı. O zamanlardan beri çalışmalarımızı yakınen takip ediyor ve her türlü konuda bizlere destek oluyorlar. Bu tarz bir projeye girişme fikrinde vizyonu aslında Savunma Sanayi Başkanımız İsmail Demir bey koymuştu, 2 yıl önce kendileri ile yaptığımız bir görüşmede. Aynı vizyonu Haluk Görgün hocamız da paylaşıyordu, kendilerinin de destekleri ile böyle bir işe başlayıp, güzel bir ürün ortaya çıkardığımız için çok mutluyuz. Haluk Görgün hocamıza bizlere şimdiye kadar verdikleri tüm destekler için tekrar teşekkür ederiz, birşeyleri başarabiliyorsak bunda Haluk hocamızın payı çok yüksek.

VG: Projelerinizde danışmanlık hizmeti alıyor musunuz?

Aslında ASELSAN dışında hiçbir şirketten böyle bir yaklaşım olmadı. Biraz da vizyon ile ilgili bir durum olduğunu düşünüyorum. Bizim gibi ekipler, hızlı karar alabilen, bu kararları maliyet etkin çözümler ile sonuca ulaştırabilen yapılar. Endüstrimizdeki birçok şirkete biz bu gibi taleplerle geçmişte gittik ancak olumlu dönüş alamadık. Bu nedenle ASELSAN’ın yaklaşımı çok önemli.

VG: Ulusal/Uluslararası yarışmalara katıldınız mı? Gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?

ABD’de düzenlenen AUVSI-SUAS yarışmasında ülkemizi temsil eden birkaç ekipten birisiyiz. Ülkemizde düzenlenen TEKNOFEST yarışmalarında da son iki yıldır hakem heyetinde yer alıyoruz. Yarışmalara her zaman kabiliyetlerimizi kıyaslayacağımız bir rekabet ortamı olarak görüyoruz. Ekibimizin en temel hedefi ülkemizin tüm savunma sanayi projelerinde görev yapabilecek, Milli Teknoloji Hamlesine katkıda bulunabilecek bireyler yetiştirmek. Bu bireyleri yetiştirirkende, otonom sistemler alanında kazanılan tecrübeleri ürüne dönüştürüp, ülkemiz endüstrisine katkıda bulunacak start-upları ekip üyelerimizin kurmasını istiyoruz.

VG: Vizyoner Genç takipçilerine ne tür tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Öncelikle şunu söylemek gerekiyor, hangi üniversitede olursanız olun, hangi işi yaparsanız yapın bizim yaptığımız gibi çalışmalar yapmanız, bizim kadar hatta daha da başarılı olmamanız için hiçbir sebep yok. Ülkemizde sadece birkaç üniversite bu gibi çalışmalarda öne çıkıyor gibi görünüyor ancak bizim gördüğümüz Anadoluda birçok üniversitede çok yetenekli arkadaşlarımız var. Uzmanlık alanınızı belirleyip, bu alanda bir ekip ile birlikte çok disiplinli bir iş yapmaya başladığınız zaman, birçok şeyi başarabilirsiniz.

VG: Savunma Sanayii şirketlerine bizim aracılığımızla ne iletmek istersiniz? 

Bizim ASELSAN ile geliştirdiğimiz ürün ve yaptığımız çalışma, üniversite-sanayi iş birliğinin ülkemizde en önemli örneklerinden birisi olabilir. Birçok farklı alanda çalışan bizim gibi öğrenci takımları mevcut ve herkesin temel problemi, yeterince destek bulmakta zorluk çekmeleri. Savunma Sanayi Şirketlerimiz, bizim gibi ekipleri “Maliyet Etkin Ar&Ge” çözümleri üreten KOBİ’ler gibi düşünmeli. Sadece belli bir miktar destekte bulunup, reklam yaptırmak veya hiç destekte bulunmamak mutual bir ilişki kurulmasını engelleyecektir. Umarım, ASELSAN ile yaptığımız bu çalışma, ülkemiz Savunma Sanayi Şirketlerine bu açıdan yeni bir perspektif çizebilir.