Mikro Öğrenme Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey
Mikro öğrenmede bilgiler, sindirmesi kolay, ufak parçalara bölünerek aktarılıyor. Yöntemin esas amacı, insanların kazanmak istedikleri yetkinlikleri veya öğrenmek istediklerini en kısa sürede öğretebilmek. Günümüzde öğrenciler geleneksel öğrenme yöntemlerine vakit ayıramıyor. Mikro öğrenmede ise günde birkaç dakikalarını ayırarak dersleri tamamlayabiliyorlar. Bu sayede, eğitimlerini hızla bitiriyor, yeni bilgi ve becerilerini, kişisel hedeflerine ulaşmak için kullanmaya başlayabiliyorlar.
Kısa süreli bellek, en fazla 7 yeni bilgiyi tutabilir. Bu bilgileri ya uzun süreli belleğe çevirir ya da unutur. Mikro öğrenme, bilgilerin kalıcı hale gelebilmesi için hem daraltılmış konular sunar hem de konuyu dikkat çekici fotoğraflar, GIF’ler ya da videolarla destekler. Bir dikkat döngüsü yaratarak, her yeni bilgiyi öğrenciye merak uyandıracak şekilde sunar ve belirli aralıklarla tekrar etmelerini sağlayarak kalıcı hale getirir.
Mikro öğrenme, mobil öğrenme trendleriyle birlikte yükselişe geçti. Telefonlar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası – otururken, yemek yerken hatta uyurken bile yanımızda. Öyleyse, öğrenirken neden olmasın? Öte yandan, öğrencilerin saatler boyunca küçük bir ekrandan ders çalışması imkânsız. Bu da mobil öğrenme geliştiricilerini daha kısa; ama daha yoğun içerikler hazırlamaya itiyor. Mikro öğrenme teknikleri, teknolojik cihazlara ihtiyaç duymasa da ikisi birlikte müthiş bir uyum yakalamış durumdalar.
Popüler mikro öğrenme platformları:
- Çeşitli konularda eğitimlere yer veren Khan Academy,
- Kısa eğitim videolarının olduğu TED-Ed,
- Yeni bir dil öğrenmeye olanak sağlayan Duolingo ve Memrise,
- Kısa tutorial’ların ve “Nasıl yapılır?” videolarının olduğu iSpring Suite.
Bununla birlikte, mikro öğrenme sihirli bir yöntem değil. Çoğu konu, beş dakikalık formatta anlatmaya uygun olmaz. Mikro öğrenme teknikleri basit bilgileri, yetkinlikleri ya da sözcükleri öğrenmede fayda sağlar. Ancak öğrencilerin konuları derinlemesine öğrenmesine ya da olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmasına yardımcı olmaz. Mühendislik ya da tıp gibi konularda mikro öğrenme yöntemlerine başvurmak pek de iyi bir fikir değil. Bazen bir şeyi öğrenmek için kalın kitaplar bitirmekten ya da yüz yüze eğitim almaktan başka yol yoktur.
Mikro öğrenmeyle ilgili bir diğer yanlış anlama ise karmaşık bir konuyu parçalara ayırmanın yeterli olacağı. Halbuki mikro öğrenme, yığma bilgiden tamamen farklı bir yöntem. Mikro öğrenmede hem bağımsız bölümler kendi içinde bir anlam ifade ediyor hem de bir araya geldiklerinde anlamlı bir bütün oluşturuyorlar.