Roketlerdeki 3D Parçalar Uzayda Yolculuk İçin Yeterince Dayanıklı Mı?
Bazı insanlar yapımında 3D baskı kullanılan makinelere şüpheci yaklaşabilirler. Sıcak metalin, bir şekle tam olarak püskürtülmesi ile oluşturulan donanımların, füzyon kaynağı ile monte edilerek oluşturulan donanımlar kadar güçlü olamayacağı düşünebilirler.
Maliyet verimliliği açısından birçok havacılık şirketinin tedarik zincirinde 3D yazıcının da dahil olduğu bu katmanlı imalattan faydalandığını görebiliriz. Bir Los Angeles girişimi olan Relativity Space bu yöntemden en fazla yararlananlar arasında yer alıyor. Şirket bu sene 3D yazıcı ile neredeyse tüm bir roketi inşa etme sözü verdi.
Peki, 3D baskılı parçaların yeterince güçlü olup olmadığı nasıl anlaşılıyor?
Güçlü X-ışınları ve mikroskop ile iş kontrol ederek parçaların gücü anlaşılabilir. Aşağıda iki yıl önce, bu teknoloji hala geliştirirken basılan metal parçalarının X-ışını taramasını görebilirsiniz. Bu taramada düzensiz oluşumları ve pürüzlü kenarlar kendini belli ediyor.
Daha sonra mikroskop yardımıyla donanımın yüzeyindeki mikroskobik çatlaklar ortaya çıkarılır.
Bugün ise 3D yazıcılar oldukça farklı sonuçlar veriyor. X-Ray taramaları temiz kenarlı düzgün bir parça görünümü olduğunu kanıtlıyor.
Ve mikroskop, metal yüzeyinde küçük kırıklar veya gözeneklerin dahi olmadığını gösteriyor.
Uzaya ses hızından bile daha hızlı olan bir roketin gönderilirken maruz kaldığı gerilim inanılmaz değerlerdedir. Parçalarda bırakılan en ufak bir çatlak bile geri dönüşü olmayan hatalara neden olabilir.
T.C. Cumhurbaşkanlığı - Savunma Sanayii Başkanlığı himayesinde yürütülmektedir.
