Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Sektördeki Güncel Durumu Değerlendirdi
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, 31 Temmuz’da özel bir televizyon kanalının konuğu oldu ve savunma sanayiindeki güncel durumu, kamuoyuyla paylaştı. Program süresince F-35 uçaklarının alımından S-400 tedarik kararına, Türkiye’nin askeri gemi inşa planından Milli Muharip Uçak Projesi’ne kadar pek çok konuyu değerlendiren Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, aynı zamanda T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının, Vizyoner Genç ile ilgili hedeflerini de kısaca özetledi.
Savunma Sanayii Başkanı Demir, ilk parti S-400 sevkiyatı sonrası, Türkiye’nin F-35 projesindeki mevcudiyetiyle ilgili Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde yetkililerin “askıya alma” yönünde bir dil kullandığına dikkat çekerek şunları kaydetti: “Amerikalı yetkililer verdiği demeçlerde, yaşanan sürecin geriye döndürülebilir olduğunu belirtiyorlar. Ancak kullanılan bu üslubun, yumuşak bir geçiş olarak algılanması mümkün. Öte yandan bizim beklentimiz ise Türkiye’nin programdan çıkması durumunda gelecek yüklerin değerlendirilerek, tartışmaların daha makul bir zeminde yapılması şeklinde. Kararın rasyonalitesinin sadece ABD tarafından değil, tüm ortaklarca sorgulanması gerekiyor. Halihazırda projenin diğer ortaklarıyla yaptığımız görüşmelerde ise Türkiye’nin programdan çıkartılması ya da katılımının askıya alınmasıyla ilgili, görüşlerine başvurulmadığını görüyoruz.”
İlaveten İsmail Demir Türkiye ve ABD arasında, F-35’lerle ilgili sağlıklı bir diyalog ortamının tesis edilmemiş olduğunu söyleyerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ S-400’lerin ve F-35’lerin bir arada görev yapmasıyla ilgili çekinceleri, iki tarafın birlikte değerlendirme durumu olmadı. Biz, İsrail’de uçan bir F-35’in Suriye’deki radarlarla görülebildiğini, ayrıca yine Kuzey Avrupa’daki F-35’lerin faaliyetlerinin de üçüncül taraflarca takip edilebildiğini söylüyoruz. S-400’lerin dost- düşman tanıma- tanıtma sistemlerinin F-35 ile entegrasyonunun sağlanma sürecinde kritik bilgilerin, üçüncül tarafların eline geçmesine yönelik çekinceler varsa; aldığımız tedbirleri karşı tarafa aktarmaya, hatta ve hatta gerekirse ilave tedbirler almaya da açık olduğumuzu belirtiyoruz. Ancak Türkiye ile bu şekilde bir diyalog ortamı kurulmuyor. Osaka Zirvesi’nde, rahatsızlıklarımızı dile getirmiş olmamıza rağmen halen tartışmaları teknik bir tabana oturtabilmiş değiliz.”
Türkiye’nin F-35 tedarik çalışmalarının olumsuz şekilde sonuçlanması durumunda, Milli Muharip Uçak (MMU) Projesi’nde daha önceden belirlenen görev tanımlarında da bazı değişiklikler yaşanabileceğini açıklayan Savunma Sanayii Başkanı Demir, projenin bloklar halinde kurgulandığını, MMU’nun envantere alınma sürecinde de geliştirilmeye devam edeceğini ve envantere giren ilk uçak ile son uçak arasında kayda değer farklılıklar bulunacağını dile getirdi. Ek olarak, MMU Projesi’nin hızlandırılması gerektiğinde, mevcut İngiliz teknik destek sağlayıcının haricinde başka kuruluşlarla da çalışılabileceğini, 2026 olarak belirlenen ilk uçuş tarihinin öne çekilmesinin arzulandığını not etti.
Milli Muharip Uçak’ı bir uçar bir platformun ötesinde, Türk ekonomisi için bir katma değer olarak gördüğünü ifade eden Demir, Birleşik Krallık’ın öncülüğünde yürütülen Tempest projesiyle ilgili bazı temaslarda bulunduklarını açıklayarak, şöyle konuştu: “MMU için İngilizlerle, birlikte çalışmaya başlamadan önce yaptığımız görüşmelerde, tasarlanacak platformun diğer Avrupalı kullanıcıların isterlerini de göz önünde bulundurarak geliştirilebileceğini ve hem İngiltere’nin hem de Türkiye’nin bu uçağı kullanabileceğini söyledik. Ancak İngiltere, Tempest adında başka bir projeye başlamayı tercih etti. Tempest’in kendisi için bize ortaklık deklare edilmemiş olmasına karşın İngiliz tarafı, alt sistemler için birlikte çalışmaya şu anda sıcak bakıyor.”
Programın geri kalan bölümünde, Türkiye’nin envanterindeki İHA sayısının 100’ü geçtiği, TCG İstanbul firkateyninin inşasının devam ettiği ve SOM seyir füzesi için geliştirilen milli turbojet motorunun yakında envantere gireceği gibi bilgileri izleyenlerle paylaşan Demir; Filipinler Cumhuriyeti, Endonezya Cumhuriyeti ve Malezya gibi Asya ülkelerinin Türk savunma sanayii ürünleriyle ilgilendiğine de vurgu yaptı.
Son olarak Vizyoner Genç Projesi vasıtasıyla, savunma sanayiine gençlerin entegrasyonunu sağlayacak bir ekosistem üzerinde çalışıldığını kaydeden Prof. Dr. İsmail Demir; staj, proje destekleri ve yarışmalarla bu süreci desteklediklerinden bahsetti.