Ters Yüz Edilmiş Öğrenme Nedir?
Üniversiteler, öğrencilerin eğitim deneyimini geliştirmek ve uygulamaların etkinliğini artırmak için yenilikleri takip etmek durumunda. Akademisyenler sayısız çevrimiçi öğretim aracına erişebilse de öğretme ve öğrenmenin tamamen teknolojiyle ilgili olmadığını biliyoruz. Etkili eğitimin temel ve en kritik bileşenlerinden biri de öğrenci katılımı. Daha karmaşık düşünmeye ve yetkinliklerini kullanmaya davet eden, etkileşimi yüksek öğrenme ortamlarında bulunduklarında öğrenmeye daha hevesli olurlar. Eğitimciler tarafından desteklenen öğrenciler, fikirler arasında bağlantı kurar, düşünür ve değerlendirir. Buna karşın, edilgen bir eğitim ortamındaki öğrenciler yalnızca notları defterlerine geçirir, bağlamından koparılmış bilgi parçalarını ezberler ve konular karşısında yüzeysel bir tutum sergiler.
Mevcut üniversite eğitiminde, daha çok harmanlanmış öğrenme (blended learning) yaklaşımı kullanılır. Öğrenciler, yüz yüze eğitimin yanı sıra sınıf dışı aktiviteler yaparlar ve teknolojik kaynaklar yardımıyla ders konularını takip ederler. Harmanlanmış öğrenme, yalnızca ilk ve ortaöğretim basamaklarında değil, yükseköğretim kurumlarında da popülerliğini artıran bir yaklaşım. Bu yaklaşımla hazırlanmış ders materyalleri, daha önce mümkün olmayan oranda öğrenciye erişilmesini ve öğrencilerin aktif katılımını sağlar. Harmanlanmış öğrenme yaklaşımının ışığında ortaya çıkan bir diğer eğitim modeli ise ters yüz edilmiş sınıflardır.
Ters yüz edilmiş öğrenme (flipped learning veya inverted learning), son birkaç yılın yükselişteki eğitim modelidir ve bugüne kadar daha çok ilk ve ortaöğretim basamaklarında uygulanmaktadır. Ters yüz edilmiş öğrenmenin amacı, ders konularının önceden kaydedilerek öğrencilere dijital ortamda sunulmasıdır. Bu sayede öğrenciler, kendi öğrenme hızlarında ve tarzlarında konuları öğrenebilirler ve önemli konuları anlamadan atlama olasılıkları büyük oranda düşer. Konuları kendi kendine öğrenen öğrenciler, sınıf ortamında ise pratik yapma imkanı bulurlar. Eğitmenler ise sınıf ortamında yürütülen bireysel veya grup aktiviteleri esnasında, öğrencilerin öğrenme tarzlarını göz önünde bulundurarak, kişiselleştirilmiş bir yönlendirme sunarlar. Benzer şekilde, yükseköğretim kurumlarında da ders saatleri, bilginin uygulanmasına odaklanmalıdır. Bu sayede, eğitmenler öğrencilerinin problem çözme, eleştirel düşünme, inisiyatif alma gibi 21. yüzyıl yetkinliklerini kazanmalarına daha etkili şekilde yardımcı olabilir.
Araştırmacılar da ters yüz edilmiş öğrenme yaklaşımının pedagojik ve psikolojik olarak daha avantajlı olduğunu savunur. Çünkü, öğrencilerin kendi öğrenme hızlarında konuları gözden geçirmesine ve dijital kaynaklardan çalıştıkları için belirli bir oranda esnekliğe sahip olmalarına olanak tanır. Ters yüz edilmiş öğrenme yaklaşımı, öğrencilere daha fazla sorumluluk getirir, böylece öğrenciler bir konu üzerinde yetkinlik kazanmaya yönelik çalışabilir. Ters yüz edilmiş öğrenme, halihazırda işgücüne dahil olanlara 21. yüzyıl yetkinlikleri kazandırma potansiyeli nedeniyle de büyük öneme sahiptir.
Sanıldığının aksine, üniversite eğitiminde ters yüz edilmiş sınıflara geçilmesi maliyetli bir eylem değildir. Ters yüz edilmiş öğrenme modeli, öğrenci merkezli bir müfredat sağlamanın ve daha fazla öğrenciye etkili bir şekilde ulaşmanın en düşük maliyetli yollarından biridir. Gelişen teknolojiler, üniversitelerde uzun yıllardır değişmeyen didaktik ve edilgen öğretim modellerine dinamik bir alternatif getirmektedir.
Ters yüz edilmiş öğrenme modeli, üniversite sınıflarına beş farklı şekilde entegre edilebilmektedir.
Geleneksel Ters Yüz Edilmiş Sınıflar: Klasik tanımıyla ters yüz edilmiş sınıflardır. Öğrenciler, derse gelmeden önce dijital kaynaklardan faydalanarak ders konularını öğrenirler. Sınıfta geçirdikleri zamanda, alıştırmalar sayesinde temel kavramları pekiştirirler. Öğrenciler, ders esnasında eğitmenlerinden kişiselleştirilmiş geri bildirim alırken dersten sonra ise öğrendiklerini gözden geçirerek bilgiyi kalıcı hale getirirler.
Tartışma Odaklı Ters Yüz Edilmiş Sınıflar: Eğitmenler, TED konuşmaları veya diğer öğretici videoları gibi öğrenme materyallerini sınıfta yüz yüze tartışma ve fikir alışverişi için zemin hazırlayacak şekilde öğrencilerle paylaşırlar. Sınıfta bir tartışma ortamı oluşturmak, siyaset bilimi ve işletme gibi tartışma becerileri gerektiren bölümlerde, konuları derinlemesine analiz edebilmek için çok yararlıdır.
Kanıt Odaklı Ters Yüz Edilmiş Sınıflar: Bu sınıf modeli sürece odaklanır. Eğitmenler, kendi faaliyetlerini adım adım videoya kaydederek öğrencilerle paylaşırlar. Öğrenciler bu içeriği kendi öğrenme hızlarında gözden geçirirler ve sınıf ortamında, tıpkı bir laboratuvar deneyinde olduğu gibi, aynı aktiviteden eğitmenlerinin elde ettiği sonucu almaya çalışırlar.
Grup Odaklı Ters Yüz Edilmiş Sınıflar: Öğrencilerin, diğerleriyle etkileşim kurarak öğrenmeleri hedeflenir. Öğrenciler dersten önce eğitmenlerinin vermiş olduğu video veya diğer dijital kaynaklardan faydalanarak konuları gözden geçirir ve sınıfta ekipler halinde çalışarak konuyu pekiştirirler. Bu sınıf modeli, öğrencileri birbirlerinden öğrenmeye teşvik eder. Ayrıca, sınıf arkadaşlarına bilgi aktarabilmeleri için öğrencilerin konuları sıkı bir şekilde kavramalarını gerektirir. Bu sayede hem iletişim ve ekip çalışması gibi beşeri yeteneklerini (soft skills) geliştirirler hem de spesifik bilgileri daha iyi pekiştirirler.
Sanal Ters Yüz Edilmiş Sınıflar: Bazen sınıfı ters yüz etmek, yüz yüze eğitime olan ihtiyacı tamamen ortadan kaldırır. Kimi yükseköğretim kurumlarında, eğitmenler dersleri video materyali olarak öğrencileriyle paylaşmaktadır. Sonrasında öğrencilerin çevrimiçi ödevleri tamamlaması beklenir. Çevrimiçi ödev yönetimi platformları aracılığıyla da eğitmenler öğrencilerin ödevlerini alır ve notlandırırlar.