Türkiye’nin İHA Serüveni ve Anka- Aksungur’un Konumu
Türkiye insansız sistemler alanında kritik bir eşiği daha geride bıraktı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından yayımlanan duyuruya göre, Anka-Aksungur İnsansız Hava Aracı (İHA), ilk uçuşunu 20 Mart’ta gerçekleştirdi. Servis tavanı 40.000 feet olarak belirtilen İHA’nın 700 kg’nin üzerinde faydalı yük taşıma kapasitesi olması planlanıyor. Ancak bugün Anka- Aksungur da dahil farklı sınıflarda, farklı İHA çözümleri ortaya koyabilen Türkiye’nin bu alandaki başarılarını anlayabilmek adına, hem endüstriyel hem de askeri alanda kazanmış olduğu deneyimler üzerine araştırma yapılarak çalışılması gerekmektedir.
İnsansız hava araçlarının, yukarıda bahsi geçen sınıflandırmaları; menzil, görev türü, ağırlık, servis tavanı, kanat uzunluğu ve motor tipi gibi farklı değişkenler göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Örneğin UCAV (Unmanned Combat Aerial Vehicle/ İnsansız Muharip Hava Aracı)’ları; yüksek manevra kabiliyetine sahip, hava- hava görevlerinde kullanılabilen ve aynı zamanda da satıh hedeflerine karşı yüksek hassasiyetli silahlarla taarruz gerçekleştirebilen platformlar olarak tanımlamak mümkündür. Çok maksatlı İHA’lar ise çoğunlukla silahlandırılmış insansız keşif uçakları olup, öncelikle silahlı keşif faaliyetlerini ve geçiş engelleme görevlerini icra etmekteler.
İHA’ların görev profillerine bakıldığında; keşif- gözetleme, taarruz (yakın hava desteği, hava savunma sistemlerinin imhası ve hava sahasının savunulması vb.), hedef benzetimi ve özel görevler (haberleşme desteği, KBRN ajanlarının tespiti, deniz karakol, nakliye ve arama- kurtarma vb.) şeklinde bir kategorizasyon yapılabilir. Gelecekte de bu görev tanımlarının kapsamının genişlemesi muhtemeldir.
Ancak son yıllarda ülkemizde sık sık gündeme gelen ve belki de Türkiye’nin İHA çalışmalarının en yüksek katma değer yarattığı alan ise yakın hava desteği görevleridir. Görev yönetimi açısından sabit kanatlı ve döner kanatlı platformların alternatifi olmaktan ziyade tamamlayıcısı olan İHA’lar, hem ilave ateş desteği hem de arttırılmış durumsal farkındalık sağlamaktadırlar. Bu platformlar ayrıca görev sahasında röle hizmeti verebilmekte ve hedef işaretleme de yapabilmektedirler.
Türk Savunma Sanayiinin İHA Tecrübeleri
Henüz dünyada insansız sistemler alanında öncü konumda bulunmasa da teknolojiyi yakinen takip eden bir elin parmağı kadar ülkeden birisi olan Türkiye’nin, operasyonel anlamda İHA serüveni, 1990’lı yılların başında GNAT İHA’ların ithali ile başladı. Müteakip süreçte de farklı sınıflarda hem yabancı hem de yerli İHA’ların tedarikiyle güçlü bir insansız hava araçları envanteri oluşturuldu. Bugün itibariyle nano seviyeden, MALE (Medium-altitude long-endurance/ Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı) sınıfına kadar uzanan envanteriyle hem niteliksel hem de niceliksel anlamda dünyanın önde gelen İHA kullanıcılarından bir tanesi olan Türkiye, bir yapbozun parçaları gibi birbirini tamamlayan pek çok farklı projeyi hayata geçirerek mevcut konumuna ulaştı.
GNAT’ların tedarik sürecine paralel olarak, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından sırasıyla; İHA-X1 (1992), Turna- Keklik (1996), Pelikan- Martı (2003), Gözcü (2007), Öncü (2008), Şimşek (2012) ve en nihayetinde de Anka insansız hava araçları geliştirildi. Ayrıca arada, rotorlu İHA (2012) gibi çalışmalar da yapıldı. Bu açıdan bakıldığında Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinde, Anka- Aksungur’a giden süreç kelimenin tam manası ile ilmik ilmik işlendi.
Savunma Sanayii Başkanlığı ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii arasında, 24 Aralık 2004’te Anka’nın geliştirme sözleşmesi imzalandı. Güvenlik güçlerinin acil ihtiyaçlarına cevap verilebilmesi açısından da 10 adet Heron İHA, 3 yer kontrol istasyonu ve ilgili ekipmanların tedarikine yönelik olarak, İsrailli IUP Konsorsiyumu ile yine Türk Havacılık ve Uzay Sanayii üzerinden anlaşıldı. Ancak projede yaşanan gecikmeler sonrası Heron İHA’lar, 23 Mart 2010’da envantere girebildi. Anka’nın temel konfigürasyonu olarak adlandırılabilecek olan Anka-A’nın kabul testlerine ise Savunma Sanayii Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığınca Eylül 2012’de başlandı. Savunma Sanayii Başkanlığı ile 25 Ekim 2013’te, Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmek üzere 10 adet Anka-S için bir sözleşme daha imzalandı. Bu arada hendek operasyonları başladığında, Anka projesinin ilk konfigürasyonu olan Anka-A prototipleri, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii öz kaynaklarıyla Elazığ’da konuşlandırıldı.
Anka-A’da kazanılan tecrübeler ışınğında, sentetik açıklıklı radar gibi yeni görev ekipmanları taşıyacak ve daha yüksek bir performansa sahip olacak şekilde tasarlanan Anka-B’nin ilk uçuşu ise 30 Ocak 2015’te icra edildi. Aynı yıl içerisinde Anka-S’in sistem detay tasarım fazı tamamlandı ve ilk uçuş Eylül 2016’da gerçekleştirildi. Anka-S’in ilk uçuşundan bir ay sonra da Anka-B’nin kabulleri tamamlandı.
Anka-B, Mart 2017’de Jandarma Genel Komutanlığı envanterine girerken, aynı yılın Nisan ayında MAM-L’nin bu uçakla saha kullanımına başlandı. Temmuz ayında ise Anka-S, Türksat 4B üzerinden kontrol edilerek ülkemizde uydudan kontrol yeteneği kazanmış ilk insansız hava aracı olma unvanını kazandı.
Anka-S projesinin ilk teslimatı 1 Şubat 2018’de yapılan testler ile tamamlandı. Tüm bu süreçte, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ürünü İHA’lar sadece kabiliyet bakımından gelişmekle kalmadı, aynı zamanda da sanayi ekosistemi güçlendirilerek görev bilgisayarı, motor, IFF sistemi, veri kayıt sistemi ve veri linki sistemi gibi kritik öneme sahip pek çok farklı alt sistem de zaman içerisinde yerlileştirildi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii bu çalışmaları yürütürken, Kara Kuvvetleri Komutanlığının Taktik İHA ihtiyacının karşılanması için KaleKalıp-Baykar Makina ortaklığından iki sistem İHA tedarik edilmesi için de bir başka sözleşme imzalandı. Daha önce yine aynı kaynaktan, 2000’li yılların başında Malazgirt Döner Kanatlı İHA ve Bayraktar Mini İHA temin edilmişti.
Bayraktar TB2 taktik İHA’ların teslimatları Kasım 2014’te başladı ve kabul testleri 17- 22 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilerek, altı İHA ile iki yer kontrol istasyonundan oluşan ilk sistemin kabulü yapıldı. Gövdesinde ve kanatlarında güçlendirme yapılan Bayraktar TB2 ile Nisan 2016’da başarılı MAM-L atışları gerçekleştirildi.
İç güvenlik operasyonlarında yaşanan memnuniyet dolayısıyla, müteakip süreçte Bayraktar TB2’nin kullanıcıları arasına Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü de katıldı. Bayraktar TB2 aynı zamanda ihracat başarısı da yakaladı.
Gelecek Planları
İlk uçuşa kadar Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinin yayınlarında ve internet sayfasında YFYK (Yüksek Faydalı Yük Kapasiteli) İHA olarak adlandırılan Anka- Aksungur; keşif, gözetleme, arama- kurtarma, sinyal istihbaratı ve muharip görevlerde kullanılmak üzere tasarlandı. Kendi sınıfındaki mevcut İHA’ların tümünden daha fazla faydalı yük taşıma kapasitesine sahip olması planlanan Aksungur; elektro-optik sistemler, sentetik açıklıklı radar, iletişim istihbarat sensörleri gibi yükleri farklı kombinasyonlarda taşıyabilecek. TÜRKSAT uydusu üzerinden de kontrol edilerek uzun menzilli operasyonlarda kullanılabilecek. İHA’ya TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. ürünü iki adet PD170 motoru güç verecek.
Türkiye’nin en büyük iki İHA üreticisinden biri olan Baykar Makina da bu süreçte, Akıncı İHA’nın geliştirme çalışmalarına başladı. Savunma Sanayii Başkanlığınca yayımlanan Taarruzi İHA Geliştirilmesi Projesi Teklife Çağrı Dosyası’na verilen cevapla, Mayıs 2017’de çalışmalarına start verilen Akıncı İHA; 2019’da ilk uçuşunu yapacak ve aşamalı olarak faydalı yükler ile silah sistemlerinin entegrasyonu gerçekleştirilecek. Baykar Makina’nın hedefi ise kullanılacak aviyonikler ve yer sistemlerinin kendi bünyelerinde geliştirilebilmesi. Akıncı’nın faydalı yük kapasitesi 1.500 kg, maksimum kalkış ağırlığı ise 4.500 kg olarak planlanıyor.
Hem Savunma Sanayii Başkanlığı İHA yol haritasında hem de şirketlerin kendi projeksiyonlarında türbin motorlu, düşük radar izine sahip İHA’lar hedef olarak gösteriliyor. Dolayısıyla, Türkiye’nin İHA çalışmalarındaki bir sonraki adımın Milli Muharip Uçak ile birlikte görev icra edebilecek kapasitedeki insansız hava araçlarının geliştirilmesi olduğunu söylemek, yanlış olmayacaktır.
Kaynakça
- Türk Havacılık ve Uzay Sanayii MAG Sayı 108. Sayı
- Türk Havacılık ve Uzay Sanayii MAG Sayı 106. Sayı
- Türk Havacılık ve Uzay Sanayii MAG Sayı 105. Sayı
- Türk Havacılık ve Uzay Sanayii MAG Sayı 104. Sayı
- Meteksan Gazete Ekim- Kasım- Aralık 2019/Sayı 29
- Meteksan Gazete Ekim- Kasım- Aralık 2018/Sayı 26
- Savunma ve Havacılık Dergisi Sayı 171
- Savunma ve Havacılık Dergisi Sayı 170
- Savunma ve Havacılık Dergisi Sayı 158
- MSI Dergisi Sayı 166
- Unmanned Aerial Vehicle in Military Operastions/ Gheorghe Udenau, Alexandra Dobrescu, Mihaela Oltean
- Army Unmanned Aerial Vehicle (UAV) Requirements and The Joint UAV Program
- Unmanned Aerial Vehicles: Implications for Military Operations/ David Glade Lt. Col., USAF
- Unmanned Aircraft Systems Roadmap 2005- 2030/ Office of the Secretary of Defense
- Close Air Support/ Joint Chiefs of Staff
- La guerre des drones : aspects stratégiques et juridiques de la « robotique sécuritaire »/ Hubert Fabre
- Rapport d´information fait au nom de la commission des affaires étrangères, de la défense et des forces armées (1) par le groupe de travail « Les drones dans les forces armées » Gilbert Roger, Raymond Vall
- Drones: Applications Militaires Et Débats Politiques/ CSS ETH Zurich
- Droni Militari Proiliferazione o Controllo?/ Istituotu di Ricerche Internazionali
- I Droni Armati Implicazioni Etiche e Sviluppi/ Fernando Paglialunga
- I Velivoli A Pilotaggio Remoto e La Sicurezza Europea Sfide Technologiche e Operetive/ Alessandro R. Ungaro e Paola Sartori