Ulusal Hava ve Uzay Müzesi
Smithsonian Enstitüsü’nün 1976 yılında Washington D.C.’de kurduğu Ulusal Hava ve Uzay Müzesi, hava ve uzay yolculuğu tarihini yakından görme imkânını ziyaretçilerine sunmaktadır. Müze, yüzlerce uçak, uzay aracı, füze, roket ve diğer uçuş eserlerini sergileyen yirmi üç galeriye ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanı sıra, müzede Einstein Planetaryum’u ve IMAX sinema salonu da bulunmaktadır. Müze, yıllık 6.2 milyon ziyaretçiyi ağırlayarak, dünyanın en çok ziyaret edilen beşinci müzesi olma özelliğini taşımaktadır.
Müzenin giriş katında yer alan Boeing Kilometre Taşları Uçuş Salonu, tarihin en önemli uçaklarını ve mekiklerini sergilemektedir. Evreni daha küçük hale getiren bu kilometre taşlarının her biri cesaret, savaş ve barış, toplum ve kültür hikâyelerini anlatmaktadır. Bu salonda sergilenenler arasında; Charles Lindbergh’in ilk transatlantik uçuşunu yaptığı Spirit of St. Louis, ses duvarını aşan ilk insanlı uçak olan Bell X-1, John Glenn tarafından kullanılan ve Amerika’nın ilk yörünge uçuşunu tamamlayan Friendship 7 kapsülü, Mariner, Pioneer ve Viking gezegen kâşifleri ve ilk özel olarak geliştirilmiş uzaya erişen pilotlu araç olan SpaceShipOne yer almaktadır.
Boeing Kilometre Taşları Uçuş Salonu’nun çaprazında, Evreni Keşfetme Salonu yer almaktadır. Bu salon, evren hakkındaki fikirlerin yeni astronomik araçlar geliştirirken nasıl geliştiğini göstermektedir. Evreni çıplak gözle görüldüğü gibi sunmakla birlikte teleskop fotoğrafçılık, spektroskopi ve dijital teknoloji gibi gelişmelerin, evreni görüşümüzde nasıl bir devrim yarattığını göstermektedir. Salondaki şaşırtıcı araçlar arasında; 10 asır öncesine ait İslami bir usturlap, William Herschel'in 20 metrelik teleskobunun gerçek teleskop tüpü, Wilson Dağı Gözlemevi'nin 100 inçlik Hooker Teleskobu'nun gözlem kafesi ve Hubble Uzay Teleskobu’nun yedek aynası yer almaktadır.
Evreni Keşfetme Salonu’nun tam karşısında ise Dünya’yı Öteye Taşıma Salonu bulunmaktadır. Burası, son insanlı uzay uçuşunu ve gelecekteki olanakları keşfetmek için ziyaretçileri “yörüngeye” yerleştiren interaktif ve sürükleyici bir sergidir. Dünya'nın uzay istasyonundan görüldüğü haliyle geniş bir manzarası bir duvarda görülebilmektedir. Salonun ortasında, canlı etkinlikler ve web yayınları için yerleştirilmiş olan sahne, aynı zamanda ziyaretçilerin “uçuşa hazır olup olmadıklarını” gördükleri bir test olan Space Flight Academy’ye ev sahipliği yapmaktadır.
Müzenin ikinci katında, Neil Armstrong’un tarihi Apollo 11 ile Ay’a inişi esnasında giydiği astronot kıyafeti sergilenmektedir. Uzay giysisi, 2015 tarihinde kamu bağışı ile finanse edilen kapsamlı bir koruma sürecinden geçmiştir. Sergilenen hassas giysinin korunmasına yardımcı olmak için son teknoloji ürünü bir vitrin ve manken yaratılmıştır.
Neil Armstrong'un 1969'da Ay'a götürdüğü 1903 tarihli orijinal Wright Flyer’da kullanılan kumaş ise karşısında yer alan Wright Kardeşler Salonu’nda sergilenmektedir. Dünyanın ilk başarılı uçağı olan 1903 Wright Flyer, Wright kardeşlerin tarihi uçuşlarının yüzüncü yılını kutlayan salonun merkezinde yer almaktadır. Bu salonun ilk bölümü, Wilbur ve Orville Wright'ın uçağı nasıl icat ettiklerini, kim olduklarını, nasıl çalıştıklarını ve başarılarını anlatmaktadır. İkinci bölüm, başarılarının dünyayı nasıl etkilediğini göstermektedir. Sergide, birçok tarihi fotoğraf ve kültürel eser, ayrıca Wright Kardeşlerin kişisel eşyaları yer almaktadır.