Bir Vatanın Kalbi: Gelibolu

Bir Vatanın Kalbi: Gelibolu

 

Gelibolu ve Eceabat ilçelerinin sınırları içerisinde yer alan ve Çanakkale Boğazı’nın batı yakasını oluşturan yarımada, yaklaşık 33 bin hektarlık arazi içerisinde yer almaktadır. Çanakkale Harbi, insanlığın yaşadığı en büyük savaş trajedilerinden biridir. Mehmet Akif Ersoy, savaşın vahşetini şu meşhur dizelerle anlatır:

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;

O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara vadilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,

Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

 

Sekiz ay süren bu savaşta Boğaz’ın iki yakası adeta cehenneme dönüşmüş, yarım milyona yakın insan hayatını kaybetmiştir. Çanakkale savaşında yaşananları gözler önüne seren Tarihi Milli Park, Birleşmiş Milletler tarafından “Milli Parklar ve Koruma Alanları” arasında konumlandırılmıştır. 

 

Türk harp tarihine ışık tutan Çanakkale Savaşları, Prof. Dr. Hideo MIKI tarafından “modern kara ve deniz savaşlarının başlangıcı” olarak da anılır.  İki aşamadan oluşan Çanakkale Savaşları 19 Şubat - 18 Mart 1915 tarihleri arasında deniz savaşları ve 25 Nisan 1915 - 9 Ocak 1916 tarihleri arasında kara savaşları olarak vuku bulmuştur. Kara muharebeleri Kilitbahir platosuna hâkim olmak için gerçekleşmiştir, Kilitbahir platosuna hâkim olmanın boğazın hâkimi olmak anlamına geldiği düşman kuvvetleri tarafından da bilinmektedir.

 

Kilitbahir Kalesi adını Kilitbahir köyünden almıştır. Deniz kıyısına inşa edilmiş olan kaleye Kilitbahir denmesinin bir diğer sebebi denizin kilidi anlamı taşımasıdır. 1452 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan kalenin amacı, İstanbul kuşatması sırasında Papalık Donanması’nın Bizans İmparatoruna yardım etmesini engellemektir.

 

 

İstanbul’un savunulmasında Çanakkale’nin stratejik bir öneme sahip olduğunu bilen diğer bir sultan da II. Abdülhamit Han’dır. Anadolu Hamidiye ve Rumeli Hamidiye tabyaları, Sultan II. Abdülhamit Han tarafından yapılmıştır. Tabyaların o dönemde nasıl bir anlam ifade ettiğinin anlaşılması açısından Rumeli Mecidiye tabyası iyi bir örnektir. Tabyanın kamuflaj özelliğinin çok net görüldüğü Rumeli Mecidiye tabyası ağaçların arasında saklı bir konumdadır.

 

Düşman kuvvetlerinin İstanbul’a geçişinin engellenmesi için yapılan hazırlıkların dışında stratejik bölgelerde görev yapan kahraman Türk subaylarının kabiliyetlerinin de unutulmaması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de kurucusu olacak olan Mustafa Kemal, Çanakkale’deki 19. Tümen’e atanmış nadide bir komutandır. Conkbayırına doğru ilerleyen düşman kuvvetlerinin gerçekleştirmek istediği harekatı öngörmüştür ve buna yönelik tedbir almıştır. Böylelikle Arıburnu cephesinin düşmesi engellenmiştir.

 

 

Conkbayırı Anıt Mezarlığının bulunduğu nokta savaşın en çetin geçtiği yerlerden birisidir. 6-10 Ağustos 1915 tarihleri arasında yapılan Conkbayırı Savaşları, savaşın en kanlı muharebelerinden birine sahne olmuştur. Ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün yönettiği birliklerin güçlü savunması sayesinde korkulan olmamış bölge ele geçirilememiştir. Burada hayatını kaybeden 952 Yeni Zelandalının anıt mezarı bulunmaktadır. Ayrıca anıt mezarın tam karşısına 1994 yılında yaptırılan Atatürk Anıtı yer almaktadır.

 

Bölge pek çok tarihi olaya ve Türk askerinin kahramanlık hikayelerine tanıklık etmektedir. 57.  Alay Şehitliği, yıl içerisinde pek çok ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Arıburnu’nda gerçekleştirilen çarpışmalarda işgal güçlerine karşı başarılı bir direniş gösteren 57. Alay, personelinin büyük çoğunluğunun şehit olması sonrası muharip olarak faaliyetlerine devam edemeyecek hale gelmiştir. Bu kahraman şehitlerin anısına o günden beri Türk ordusu içerisinde aynı isimle başka bir askeri birlik kurulmamıştır.

Çanakkale Şehitler Abidesi, Gelibolu yarımadasında ana ziyaret noktalarından biridir. Abide şehit düşen askerlerimizi simgelemektedir. Abidenin tavanında ay-yıldızlı bayrağımızın mozaiği bulunmaktadır. Abidenin arka tarafında ise savaşta şehit düşen askerlerin adının yazdığı sembolik mezarlıklar bulunmaktadır.

Harp, tarihin ayrılmaz bir parçasıdır. Harp alanlarında yaşanan hadiseler ülkelerin kültürünün ve toplumunun şekillenmesinde büyük öneme sahiptir. Tarihi Milli Park; pek çok Türk şehitliğine, tabyalara (Ertuğrul Tabyası, Namazgah Tabyası, Hamidiye Tabyası, Mecidiye Tabyası), kalelere (Kilitbahir Kalesi, Seddülbahir Kalesi, Çamburnu Kalesi), anıtlara, müzelere ve yabancı mezar ve anıtlarına ev sahipliği yapmaktadır. Büyük bir açık hava müzesi olan yarımada her yıl Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden gelen ziyaretçileri ağırlamaktadır.