Dijital Dünya Bizi Nasıl Bağımlı Hale Getiriyor?

Dijital Dünya Bizi Nasıl Bağımlı Hale Getiriyor?

Günün herhangi bir anında rahatlıkla ulaştığımız ve vaktimizin çoğunu harcadığımız farklı sosyal medya mecraları ve dijital mecralar, çoğumuz farkında olmasak da bizleri zamanla birer bağımlı haline getiriyor. Sosyal medya mecraları, çevrimiçi alışveriş platformları ve oyunlar gibi farklı dijital teknolojiler, kullandıkları ikna edici ve motivasyon sağlayıcı teknikler sayesinde kullanıcıların sürekli etkileşim ve iletişim halinde olduğu bir ortam yaratıyor. Bu bağımlılık öyle boyutlara ulaşmış durumda ki bazı ülkelerde bu durum hastalık kategorisinde değerlendiriliyor.

Dijital bağımlılığa sebep olan bazı etmenleri ise şu ana başlıklar çerçevesinde özetleyebiliriz:

 

Kıtlık

“Bir hikaye (Stories) ya da durum bilgisi belirli bir süre içinde görüntülenebiliyor o yüzden hemen gir ve kontrol et” düşüncesi...

 

Sosyal kanıt

“20 bin kişi bu videoyu retweet etti, o yüzden mutlaka izlemelisin” düşüncesi...

 

Kişiselleştirme

“Haber kaynağın, içerikleri filtreleyip senin ilgi alanına giren haberleri göstermek üzere tasarlandı” bildirimi...

 

Karşılık

“Daha fazla puan almak için arkadaşlarını davet et” bildirimi... “Arkadaşların da o ağın bir parçası olduysa orayı bırakıp gitmen daha zor hale gelir” stratejisi...

Tüm dijital davranışların temelindeki “kaçırma korkusu” (fear of missing out ya da FoMO) çoğu sosyal medya süreç tasarımının da merkezinde yer almakta. Sosyal medyada var olan gruplar ise aktif katılımı teşvik ettikleri için bildirimler ve paylaşılan durum güncellemeleri, insanların birbirlerinin eylemleri ve uygunlukları hakkında anında bilgi sahibi olmasına zemin hazırlıyor. Bu durum, bilinçsiz şekilde her olayın takip edilmesine olan açlığın doğmasına sebep oluyor. Aynı etkiyi yaratan bir diğer örnek, popüler mesajlaşma uygulamalarında kullanılan çift tik uygulamasıdır. Bu özellik, karşıdaki kullanıcıya mesajın iletildiğini ve mesajın okunduğunu göstererek her iki tarafa da hemen cevap yazma baskısı oluşturmaktadır. 

Gözden kaçırılan en önemli detay ise yukarıda bahsi geçen özelliklerin çoğunun aslında teknolojik olmayan eski dünyamızdan evrilmiş olmasıdır. Sosyal medya siteleri, insan ilişkileri konusunda sıfırdan bir özellik üretip bize sunmuş değiller. Yaptıkları şey aslında mevcut etkileşim yöntemlerimizi inanılmaz düzeylerde kolaylaştırmak ve bu etkileşimlerin hızını artırmaktır.

Tüm bu tespitlerden yola çıkılarak, sosyal medya kullanan kişilerin davranış bozukluğu gösterme oranının fazla olduğu iddia edilmektedir. Bu davranış bozuklukları arasında, çevrimiçi profillerinden uzaklaştıklarında huzursuz olma, çatışma ve ruh hali değişikliği yaşama gibi belirtiler yer alır.

Hayatımızı kolaylaştırmaktan, hayatımızı yönlendirmeye evrilen yeni dijital dünyanın getirdikleriyle ilgili siz neler düşünüyorsunuz?

Kaynak