Milli “Minyatür Bomba” ve Dünyada Benzer SDB Mühimmat Çalışmaları
Son yıllarda özellikle Batılı hava kuvvetleri arasında, SDB (Small Diameter Bomb/ Küçük Çaplı Bomba) türü mühimmatlara gösterilen ilgi giderek artmakta ve gelişen teknolojiye paralel olarak değişen askeri isterlerin tipik bir örneği böylelikle gözler önüne serilmektedir. Bu mühimmatlara duyulan ihtiyacın ardında yatan başlıca etmen; az sayıda hava aracıyla, mümkün olduğunca fazla hedefi, yüksek hassasiyet ve düşük çevresel hasarla imha etme gereksinimidir. Ayrıca oluşan konsept sadece Batılı ülkelerle sınırlı kalmamış, geliştirilen muadil mühimmatların fiziksel özelliklerinde farklılıklar olmasına ve etkinliklerinin tam olarak bilinmemesine karşın, Çin Halk Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu’nda da karşılık bulunmuştur. Bu çerçevede yazının devamında, farklı ülkelerde geliştirilen başlıca bir kaç SDB türü mühimmat, benzerlikleri ile farklılıkları bağlamında ele alınacak ve oluşturulan mevzubahis konseptin ülkemize yansımaları özetlenecektir.
GBU-39B/ SDB I
Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiki ülkelerce operasyonel olarak kullanılan SDB I, başlangıç operasyonel kabiliyetine Ekim 2006 tarihinde erişmiş ve ilk operasyonel kullanımı 5 Ekim 2006’da, Irak’ta gerçekleştirilmiştir. ANS/ KKS (Ataletsel Navigasyon Sistemi/ Küresel Konumlandırma Sistemi) güdüme sahip mühimmat, firma beyanına göre kullanıcılarına; düşük birim maliyet, düşük çevresel hasar ve yüksek hassasiyet sunmaktadır.
Takribi 110 kilometre menzili bulunan SDB I, BRU-61/A salanıyla tek istasyonda 4 adet mühimmatın taşınmasına olanak sağlamaktadır. F-15E, F-16 Blok 30/ 40/ 50, Gripen, GR4 Tornado, B-1, B-2, F-22 ve F-35 gibi farklı platformlarda kullanılabilen mühimmattan Eylül 2015 tarihine kadar toplam 17.000 adet üretilmiştir. Amerikan Hava Kuvvetlerinin envanter hedefi ise 24.000 adettir.
Birim maliyeti 40.000 Amerikan doları olan SDB I 1, 8 metre uzunluk, 19 santim çap ve 130 kilogram ağırlığa sahiptir. Harp başlığının ağırlığı ise 93 kilogram olup, çelikle güçlendirilmiş bir metrelik betona nüfuz edebilmektedir.
Tek sortide maksimum sayıda hedefin imha edilmesini sağlayarak operasyonel maliyetlerin düşürülmesine olanak tanıyan SDB I’in; hava araçlarının yanı sıra alternatif platformlarda kullanımına yönelik de çalışmalar yapılmış, bu kapsamda İsveçli bir savunma sanayii şirketiyle iş birliği içerisinde, M26 topçu roketine entegrasyon gerçekleştirilmiştir. Taraflarca konuya ilişkin yapılan açıklamada, çalışmalar sonucu ortaya çıkan ve GLSDB (Ground Launched Small Diameter Bomb/ Yerden Atılan Küçük Çaplı Bomba) olarak anılan çözümle, topçuların uzak mesafelerdeki hedeflere hassas şekilde angajman sağlamasının önünün açıldığı kaydedilmiştir.
GBU-53B/ SDB II
SDB II, SDB I’de kullanılan ANS/ KKS güdüm teknolojisine ilave olarak görüntüleyici kızılötesi, milimetre dalga ve yarı aktif lazer güdüm kabiliyetine haizdir. Bu sayede sabit hedeflerin imhasında SDB I’in, hareketli hedeflerin imhasında ise SDB II’nin kullanılmasını öngören bir konsept geliştirilmiştir. Milimetre dalga ve görüntüleyici kızılötesi arayıcılardan, güdümün yanı sıra teşhis amacıyla da yararlanılmaktadır.
Normal, koordineli, doğrudan veya lazer işaretleme yoluyla taarruz gerçekleştirebilen SDB II operasyonel hale geldiğinde; F-15, F-35, F-16, F/A-18, A-10, F-22, B-2, B-1 ve B-52 uçaklarıyla kullanılabilecek, hem dahili hem de harici istasyonlara yükleme yapılabilecektir.
Mayıs 2019 tarihinde GAO (Government Accountability Office/ Amerikan Hükümet Sorumluluk Ofisi) tarafından yayımlanan bir rapora göre Temmuz 2010’da geliştirilmeye başlanan SDB II’nin tasarım gözden geçirme faaliyetleri Ocak 2011’de gerçekleştirilmiş, Ekim 2015’te düşük yoğunluklu üretim başlatılmış ve Haziran 2018’de operasyonel testlere start verilmiştir. Projede, Haziran 2019’da operasyonel testlerin bitirilmesi hedeflenmiş olup, en nihayetinde de Eylül 2022’de tam yoğunluklu üretime geçilmesi arzulanmaktadır.
F-35’in dahili silah istasyonlarına toplamda 8 adet SDB II’nin ve iki adet AIM-120 AMRAAM’ın yüklenerek görev icra edilmesi mümkündür. Ayrıca ağ merkezli muharebe konseptine uygun olarak geliştirilen SDB II at- güncelle prensibiyle kullanılabilmektedir.
SPEAR
SPEAR projesi, zorlu hasım coğrafyalarda sabit ve hareketli hedeflerin imha edilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan hassas güdümlü mühimmat teknolojisinin kazanılması amacıyla Birleşik Krallık Savunma Bakanlığınca başlatılmıştır. Proje birbirini takip eden farklı aşamalardan müteşekkil olup Paveway IV tabanlı SPEAR Cap 1 ve Brimestone tabanlı SPEAR Cap II çözümlerinin ardından, SPEAR Cap 3 aşamasında yeni bir tasarıma gidilmesi kararlaştırılmıştır.
Müttefik Güç Harekatı’nda karşılaşılan zorlukları da hesaba katarak, zaman içinde İngiliz yetkililerce tespit edilen eksiklikleri gidermek üzere, SPEAR Cap 3 çalışmaları kapsamında geliştirilen SPEAR füzesi, Birleşik Krallık’a daha önce teklif edilen SDB II’den farklı olarak bir tahrik sistemine sahiptir. Bu fark SPEAR’ın daha uzun menzile erişmesine, hedefe varış süresinin kısalmasına ve esnekliğinin artmasına olanak tanımaktadır. Ara safha güdümünü ANS/ KKS üzerinden gerçekleştiren SPEAR, terminal aşamada ise çift modlu arayıcı başlığı sayesinde milimetre dalga ve yarı aktif lazer güdüm tekniklerini kullanmaktadır.
Mini bir seyir füzesi olarak tanımlanan ve takribi 140 kilometre menzile sahip olan SPEAR’ın ağırlığı 100 kilogram, uzunluğu 2 metre ve çapı ise 18 santimetredir. Ayrıca SPEAR üzerinden geliştirilen SPEAR- EW (Electronic Warfare/ Elektronik Harp) ve SPEAR- Glide adında iki derivatif ürün de 2019 yılında tanıtılmıştır. Füzeyle ilk test atışı 2016 yılında gerçekleştirilmiş olup, 2020 yılı dolaylarında geliştirme çalışmalarının tamamlanmış olması öngörülmektedir. İlerleyen tarihlerde hem dördüncü hem de beşinci nesil savaş uçaklarıyla kullanım gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
KAB-250 ve CS/BBM2
SDB konseptinin Rusya’da yansımaları ise farklı olmuş, KAB-500 PGM üzerinden geliştirilen KAB-250 adlı bir mühimmat ile bu alandaki ihtiyacın karşılanmasına yönelinmiştir. KAB-250’nin; sırasıyla lazer ve GLONASS güdümlü olmak üzere, KAB-250LG-E ile KAB-250S-E adında iki versiyonu vardır. Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Rus Hava Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda da kullanılan KAB-250, her ne kadar Rus makamlar tarafından SDB muadili olarak değerlendirilse de 225 kilogramlık ağırlığıyla güdüm kiti entegre edilmiş bir Mk-82’ye daha yakındır. Çin Halk Cumhuriyeti’nin J-10, JF-17 ve JH-7 uçaklarında kullanılmak üzere geliştirdiği CS/BBM2 adındaki 100 kilogramlık mühimmat, bu açıdan Batılı muadillerine daha fazla benzemektedir.
Minyatür Bomba
TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) SAGE (Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü) ve ASELSAN A.Ş. iş birliğiyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilen Minyatür Bomba, Amerikan SDB I ile benzerlik göstermektedir. Her iki mühimmat da ANS/ KKS güdümlüdür ve her iki mühimmatın da uzunlukları 1, 8 metredir. Minyatür Bomba SDB I’den iki santim daha küçük yarıçapa sahip olmasına karşın, SDB I 130 kilogram ağırlığındayken Minyatür Bomba 139 kilogramdır ve mühimmatların ikisi de 100 kilometrenin üzerine erişim sağlayabilmektedir.
Sertifikasyon uçuşları bir F-16 Blok 40 ile gerçekleştirilen Minyatür Bomba’nın Milli Muharip Uçak ve Hürjet ile görev yapacağı düşünülmektedir. Ancak ASELSAN’a ait ürün broşüründe F-16 uçaklarıyla operasyonel kullanımın gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği bilgisi bulunmamaktadır. Sertifikasyon uçuşlarının F-16 ile gerçekleştirilmesi dolayısıyla, böyle bir kullanım olacağını düşünmek de doğru değildir. Çünkü SPEAR’ın sertifikasyon uçuşları Typhoon ile gerçekleştirilmesine karşın, F-35’den başka bir platformda füzenin operasyonel olarak kullanılıp kullanılmayacağı kararlaştırılmamıştır.
Minyatür Bomba ile birlikte, güdümlü mühimmatların savaş uçaklarına entegrasyonunun yapılabilmesini ve bu uçaklardan atılmalarını sağlamak üzere ASELSAN tarafından “Çoklu Taşıma Salanı” adında bir salanın da tanıtımı yapılmıştır. BRU-61’e benzer bu salanla F-16 uçaklarının, iki kanat altında dörder adet olmak üzere, toplamda sekiz Minyatür Bomba taşıması sağlanmaktadır.
30 Nisan- 3 Mayıs tarihleri arasında, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen IDEF 2019 14’üncü Uluslararası Savunma Sanayii Fuarında, TÜBİTAK SAGE standında “Kuzgun” adında bir mühimmatın da tanıtımı yapılmıştır.
Sürü harekat kabiliyetine haiz olan mühimmat, modüler mimarisi sayesinde itkili ya da itkisiz olarak, görüntüleyici kızılötesi, lazer arayıcı ve radar arayıcı başlıkla görev icra edebilmektedir. Hedef seti içerisinde ise askeri kamplar, hava savunma sistemleri, radarlar, hareketli suüstü platformları ve sığınaklar yer almaktadır. Stantta gösterilen videoya göre, F-35’in iki dahili silah istasyonuna dörder adet Kuzgun’un yüklenmesi mümkündür.
Türk savunma sanayiinin kızılötesi arayıcılar, radar teknolojileri, tahrik sistemleri ve veri bağları alanında elde ettiği teknolojik birikim göz önüne alındığında, ilerleyen dönemde Minyatür Bomba ile Kuzgun’un daha gelişmiş haleflerinin görülmesi de muhtemeldir.
Kaynakça
- Russia's KAB-250 guided bomb to complete trials this year/ Jane's 360
- Source Selection Decisions for the Air Force Small Diameter Bomb Program/ Department of Defense
- IDEF 2019 İzlenimleri/ Siyah Gri Beyaz
- USAF 2007 Almanac
- USAF 2010 Almanac
- USAF 2013 Almanac
- Operational Test and Evaluation Directorate
- Small Diameter Bomb Increment I (SDB I)/ Boeing
- Weapon Systems Annual Assessment/ Government Accountability Office
- GBU-53/B SDB II Small Diameter Bomb Increment II/ Raytheon
- Aimpoint selection: the UK's SPEAR Cap 3 air-to-surface weapon/ Jane’s 360
- SPEAR Capability 3/ Think Defence
- SPEAR 3/ Missile Threat csıs Missile Defense Project
- La bombe guidée SDB II de Raytheon va entrer en production/ Air&Cosmos