Sanal Gerçeklik Ve Artırılmış Gerçeklik Olgusunu Bir Üst Seviyeye Taşımak: Karma Gerçeklik
Karma gerçeklik (mixed reality - MR) insanlara bugüne kadar hayal ettiklerinin de ötesinde bir gerçeklik deneyimi sunmaktadır. Sanal gerçeklik (VR) ve arttırılmış gerçeklik (AR) teknoloji takipçileri için büyük bir heyecan yaratmıştır. Karma gerçeklik ise bu heyecanlı deneyimi bir üst seviyeye taşımaktadır. Karma gerçeklik sanal verileri gerçek nesnelerle çarpıştırarak gerçekçi fiziksel etkileşimler yaratmaktadır. Karma gerçeklik sayesinde dijital nesneler gerçek ortamlarda gerçek nesneler gibi konumlanmaktadır. Bu konumlanma gerçek zamanla ve gerçek nesnelerle hizalanarak gerçekleşir.
Karma gerçekliğin arttırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik arasındaki farklılığı bir örnek üzerinden anlatabiliriz. Bir antik kente gitmeden onu evinizde sanal görseller içeren bir gözlükle deneyimlediğinizde bu bir sanal gerçeklik aktivitesi iken antik kente gittiğinizde eski yapısını kaybetmiş eserlere gözlüklerinizle baktığınızda eserlerin eski halini gördüğünüzde bu bir artırılmış gerçekliktir. Ancak antik kente girdiğinizde kentin sokaklarında insanların dolaştığını sohbet ettiğini gördüğünüzde, bir evde pişen yemek kokuları burnunuza geldiğinde, evin kapısını açıp kapatabildiğinizde ve kent yerleşim yeri olarak kullanıldığı zamanki gibiyse artık bir karma gerçeklik ortamındasınızdır. Karma gerçeklik sayesinde maddi gerçeklik içinde tarihi bir bilgi görünür hale gelmektedir. Böylece geçmiş yaşamın deneyimleri yalnızca kelimelere, resimlere, fotoğraflara indirgenmemiş olmaktadır.
Endüstri 4.0 ile karma gerçekliğin yapay fonksiyonları da artmış ve çeşitlenmiştir. Karma gerçeklikte sanal veriler ve gerçek veriler benzer ortamda çarpıştırılmaktadır. Bu yöntemle sanal verinin gerçekliğinin artması sağlanırken var olan gerçek ortamında sanal verinin kullanılabileceği ortamlara dönüştürülmesi sağlanmaktadır. Dönüşümler gerçekliğin algılanış biçimini de şekillendirmektedir. Bu noktada “immersiyon” kavramından bahsetmekte de fayda vardır. Gerçeklik algılarında yaşanan bu geçişkenlik immersiyona yani bireylerin gerçeklik algısında bozulmalara sebep olmaktadır. Bu bozulmanın bir üst aşaması ise bireyin sanal veya fiziksel bir ortamda olduğunu unutmasıdır. Bu alandaki gelişmelerinin beraberinde çeşitli ruhsal ve fiziksel problemleri beraberinde getirebileceği düşüncesi araştırmacıların fikirleri arasında yer almaktadır.
MR, AR ve VR’ye iş birliği potansiyeli sunmaktadır. Bu çabalar nesnelerin internetinin sunduğu çabalarla kesişir. Bu karşılıklı dönüşüm Dijital ikizler, blockchain ve yapay zekâ gibi pek çok teknolojinin de yeni kullanım alanlarına sahip olmasına neden olmaktadır. Dijital nesnelerin sanal nesnelerle daha da gelişmiş ve ayırt edilemeyen bir şekilde bir arada bulunması kullanıcılara farklı deneyimleri bir arada yaşayabileceği yeni bir dünya yaratmaktadır. Gerçekliği arttıracak veriler her yerde mevcuttur, her şeyden ilgili veriler elde edilebilir. Eğitim, eğlence, rehber, tercüman, karar verme süreçleri gibi çoklu ortamlar karma gerçeklik alanında deneyimlenebilmektedir.
Karma gerçeklik deneyimlerinin ilk örnekleri arasında Windows’un Hololens gözlükleri örnek verilebilir. Hololens karma gerçekliği deneyimlemek için kullanıcılarına fırsatlar sunmaktadır. Yeni şekillerle güçlendirilmiş holografik bir bilgisayarı ifade etmektedir. Windows’a benzer bir teknolojinin Magic Leap tarafından geliştirilmiştir. Magic Leap ilk ürününü 2017 de piyasaya sürmüştür. Ancak Magic Leap üretim bilgilerini gizli tutmayı tercih etmektedir. 2017 yılında çıkardığı ilk ürününe kadar, 6 yıl boyunca, adeta bir sır gibi sakladığı teknolojisinin bugüne kadar yapılanlardan çok daha farklı bir deneyim sunacağını ifade etmektedir. Böylelikle daha entegre, daha gelişmiş dijital ve fiziksel ortam oluşturulmaktadır.
Karma gerçeklik kullanım alanları içinde yardımcı sektörleri de barındırmaktadır. Böylelikle tasarım alanı çarpıcı bir şekilde değişmekte, genişlemekte ve gelişmektedir. Doğal ve davranışsal ara yüzler oluşturulmaktadır. MR birçok ortama farklı şekillerde uygulanabilmektedir. MR platformlara, cihazlara yapılan yatırımlarla desteklenmektedir.
VR ve AR için üst bir tanım sunan karma gerçeklik, gerçeklik ve sanallık algısını sürekli hale getirmektedir. Sanal ortamda bireyin fizyolojik ve psikolojik unsurları birlikte hissetmesini sağlamaktadır. Birbirine bağlanan bu iki unsur deneyimlerle etkileşimleri arttırarak pek çok farklı sektörde kullanım alanına sahip olmaktadır. Örneklerle açıklanacak olursa karma gerçeklik sayesinde yeni çıkan bir ürün veya hizmet, dinamik bir şekilde tanıtılmaktadır. Tanınmış giyim mağazalarından biri Newyork’ta gerçekleşen moda haftasında bu sene özel bir koleksiyonunu arttırılmış gerçeklik ortamında tanıtmıştır. Lego Snapchatle beraber geliştirildiği bir uygulama ile boş bir mağazayı kullanıcılarına Lego mağazası olarak göstermiştir.
Gelişen teknolojiler Türkiye’de de ilgiyle takip edilmektedir. Yapay zekâ ve artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik gibi teknolojiler sistemlere entegre edilmekte yeni kullanım alanları oluşturulmaktadır. Bu kapsam, bu sene başlangıcı olmak üzere TOBB Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi yapay zekâ bölümleri açmasıyla Türkiye’de de görünür hake gelmiştir. Ayrıca 10 Mayıs itibariyle Koç Üniversitesi karma gerçeklik laboratuvarını kurduğunu açıklamıştır. Ülkemizde bu alana yapılan yatırımların teknolojilerin bilinirliğinin artması ile beraber çeşitleneceği tahmin edilmektedir. Karma gerçeklikte meydana gelen gelişmeleri gören firmalar da yönlerini bu tarafa çevirmeye başlamıştır. Bir örnekle açıklayacak olursak otomotiv sektörü içerisinde yer alan firmalar karma gerçeklik ortamları ile birlikte alışveriş merkezlerinde mağaza açabileceklerdir. Firmalar bu yolla galerilere sığdırabildiklerinden çok daha fazla otomobili alışveriş merkezinde sergileyebilecek ve satışa sunabilecektir. Birçok sektör bu şekilde online mağazalar açacak ve kullanıcılarına bireysel ürün deneyimi sunacaklardır. Kısaca karma gerçekliğin pazarlama alanına da büyük farklılıklar katabileceğini öngörülmektedir.
Karma gerçekliğin örnek gösterilebilecek bir diğer kullanım alanı ise eğitimdir. Bu teknolojiler fiziksel bir ortamda, eğitim alan gençlere ortamın sahip olmadığı gereksinimlere sanal olarak erişme imkânı sunacaktır. Erişilen nesnelerin gerçeğe yakın olması ise eğitimde deneyimleme imkanını artıracaktır. Karma gerçekliğin kullanım alanı çeşitlilik göstermektedir. Operasyon, üretim, dizayn, geliştirme, raporlama, analiz, kalite kontrol, dağıtım gibi alanlarda karma gerçekliğin önemi giderek artmaktadır.
MR gibi yeni teknolojiler sürdürülebilir bir değişim getirmektedir. Teknolojik ortamın daha iyi anlaşılması ile sanal gerçeklikten arttırılmış gerçekliğe arttırılmış gerçeklikten karma gerçekliğe doğru gelişim gösterilmekte ve sürdürülebilirlik sağlanmaktadır. MR gerçekliğin durumsal bilincini desteklemekte ve bu durumsal farkındalık belirli bir durumun algılanmasını, anlaşılmasını ve geleceğin öngörülmesini kolaylaştırmaktadır. Gerçek yüzeylerle sanal nesnelerin birleştiği bu gibi ortamların gelecekte de çeşitlenmesi hayal edilmektedir.